TEĞMEN/SİYASETÇİ MEHMET ALİ ÇELEBİ

Hüseyin EKİCİ

Politika kurtlar sofrasında dans etmeye benzer.

Politikacı, hem kendi örgütü içinden, hem de muhalif partilerin kurtları arasından sıyrılıp çıkmaktır.

Politikacı, ilk hamleyi yapan değildir.

Politikacı, kurt politikacıların gözünü gözünden hiç ayırmadan dik bakışlarını sürdürendir.

Politikacı, bulunduğu konumun güçlendirilmesini beklemesini bilmelidir.

Politikacı, hem kıvrak zekâlı, hem atak olmalı ama saldırgan olmamalıdır.

Politikacı, ağırbaşlılığını korumalı, düşüncelerini söylerken açık vermemelidir.

Politikacı, her şeyi ben bilirim yanılgısına düşmemelidir.

Politikacı, kitaplarda yazıldığı gibi, mecliste görüldüğü gibi, makamda kurulduğu gibi değildir.

Politikacı, Ağır oturup, batman (vakur) görünmesini bilmektir.

Politikacı, kesinlikle övgülere kanmamaktır.

Politikacı, sürekli okuyan, araştıran, bilgilerini güncelleyip dost düşman demeden dinleyendir.

Politikacı, ülkesinin demografik yapısını iyi bilendir.

Politikacı, görüştüğü insanları partili partisiz diye ayırmadan dinlemeli ama isimlerini unutmamalıdır.

Politikacı, “dün dündür, bu gün bugündür” yanılgısına düşmemelidir.

Politikacı, bir kuş gibi özgür olduğunu hissettirmeli ama bir aslan gibi güçlü olduğunu söylememelidir.

Politikacı, tarihlerde büyük kahramanlıklar yapan devlet adamlarını okuyup takip etmelidir.

Politikacı, deneyimli politikacıları dikkatle izlemeli, onların önüne geçecek hamleler yapmamalıdır.

Politikacı, politika yaptığı sürece azimli, çalışkan bir öğrenci gibi olmalı, halkın vereceği sevgiyle ödüllendirilmelidir.

Genç Politikacı Mehmet Ali Çelebi kanımca kötü niyetinin değil ama acemi politikacı olmanın sonucu belki de hak etmediği bir şekilde linç ediliyor. Kurtlar sofrasındaki payını hakkıyla alması elbette beklenemezdi. Olan oldu. Linç çoktan başladı. Çandarlı Halil Paşa’nın linçini aklımıza getirdi.

Devleti soyanlara güçleri yetmeyenler acemi bir politikacıdan hınçlarını alıyorlar.

Hiç şaşırmadım.

Hırsız diyemiyorlar, halkı aldatıp şirket kurdu sonra da dolandırdı diyemiyorlar.

Devletin bilgilerini düşmana sattı diyemiyorlar.

Fırıldakçı diyecekler onu da yakıştıramıyorlar.

Teğmen Mehmet Ali Çelebi kimseye diz çökmedi, onun kadar namuslu, dürüst olamadınız ya bu da hepinize ders olsun.

Demek ki Mehmet Ali Çelebi’nin en çok ihtiyaç duyduğu şey neymiş DENEYİM.  

Son Sözü Soner Yalçın’a bırakalım.

Bir tarihte Soner Yalçın şöyle demişti:

Biz gerçekle yüzleşmeyi beceremeyen bir toplumuz.

Siyasi rant için açık açık Alevi düşmanlığı yapılıyor. Saklamadan-gizlemeden TSK’da HSYK’da, Anayasa Mahkemesi’nde, Yargıtay’da, Danıştay’da cadı avları yapılıyor. Bunu herkes biliyor. Fakat kimse bunu telaffuz etmiyor.

Bizi gerçekle yüzleştirecek bir Emile Zola’ya ihtiyacımız var.

Böyle bir mektubu Yaşar Kemal yazamaz mı?

Ya da…

Mehmet Ali Çelebi

Kaynak  odatv  06.02.2011

Bir yanıt yazın

Başa Dön