Erdem GÜNALP
21.04.2024
Değerli emekçi yoldaşlarım İşçi sınıfının birlik ve dayanışma günü yaklaşırken, saray iktidarı belediye seçimlerini kazanmak için çalışmalarına yoğunlaşırken, Erzincan İliç’teki altın maden kazasının üzerinden iki buçuk ay geçmesine rağmen, toprak altında yalınız bir emekçi kardeşimizin cenazesine ulaşıldı.
Toprak altında hala sekiz emekçi kardeşlerimizin cenazelerine ulaşamadık, emekçi kardeşlerimizin acıları yüreklerimizi yakmaya devam ediyor.
Ülkemizde sendikal örgütlenme çalışmaları 1970_1980 yıllarda cuntaya rağmen örgütlenme çalışmalarını daha aktif bir şekilde yürütülürken, sendikalardaki üye sayısı yaklaşık iki milyona yakındı, 22 yıllık AKP iktidarı döneminde sendikalardaki üye sayısı üzülerek ifade etmeliyim ki, sendikalı yarı yarıya düşmüştür.
Emekçiler sendikal örgütlenme haklarını özgürce kullanamadığı bir zaman diliminde grev hakkını kullanması durumunda iktidarın devletin güvenlik meselesi diyerek grev ertelemesi sendikaların anayasal hakkını işlevsiz hale getirdiğini geçmişte çok yaşadık.
İşçi sendikalarının grev hakkını kullanması anayasal bir hak olduğu hepimizce malum, tabi ki, işveren sendikası grev kararı karşısında anayasal hakkı olan lokavt hakları kullanabilirler.
Ama burada iktidar tarafı grevi devletin güvenliğini gerekçe göstererek taraf olur grevi ertelerse taraf olduğu zaman burada adalette olmaz, paylaşım bölüşümde olmaz, demokraside olmaz, insan hak ve özgürlükleri de olmaz.
BİR MAYIS 2024 işçi sınıfının birlik mücadele ve dayanışma günü iki hafta gibi kısa bir zaman sonra Bir mayıs alanı olarak yüreklerimize kazıdığımız Taksim alanında kitlesel olarak kutlanmasını yürekten istiyoruz.
Bir Mayıs 1977 bir mayısında İstanbul Taksim bir mayıs meydanında katledilen yoldaşlarımızı, on bir şehrimizi depremde yerle bir ederken, yaşamını yitiren canlarımızı ve maden ocaklarında tedbirsizlik nedeniyle yaşamlarını yitiren tüm emekçi kardeşlerimizin anısına saygı duruşu anacağız,
2024 mahalli idareler seçimlerinde yıllarca çalışarak emekli olan yoldaşlarımız ve çalışan emekçi canlarımız ekonomik koşullarının yaşanamaz bir durumda olduklarının bilinciyle hareketle oylarını kullanırken bir kere değil bin kere düşünerek sandığa gittiler oylarını kullandılar. İktidara bizlere bu ağır koşullarda yaşattığınız için bizlerde sizlere sandıkta kırımızı kartımızı göstereceğiz dediler ve gösterdiler.
Kişisel olarak seçimlerle ilgili gözlemimi şu sekil de net olarak ifade edebilirim, emekçiler ülkesinin üretenleridir, üretim araçları kimin olursa olsun üretimin olmadığı bir yerde, kalkınma olmaz, birlik beraberlik olmaz, enflasyon önlenemez, paramız pul olur, her zaman dışa karşı devalüasyon illetinden kurtulamaz, gün geçtikçe halkın alım gücü zayıflar, açlığın yoksulluğun kapıları sonuna kadar açık kalır.
Son sözüm şu olsun, hak verilmez alınır ilkesi tüm emek örgütlerinin, birlikte, mücadeledeki başarının anahtarıdır. Örgütlü olmayan emekçiler köle olmaya mahkûmdur.
Günümüz tüm emekçilerin ellerinin titremesi günü değil, ellerinin birleşmesi tek ses tek yürek olma günüdür.
EMEKÇİLERDEN İKTİDARA KIRMIZI KART:
Erdem Günalp