YAŞADIĞINI KALEME ALAN BİR KADININ YÜREĞİNDEN ….!

Tuğba ÖZAY’ın paylaşımından.

Kızıl Goncaları yasaklayan kafalar, hadi bunu da yasaklayın.

Paylaşımı yapan arkadaşlara, gerçekleri mertçe yazan Hüsna Şahin kızımıza teşekkür ediyor, alnından öpüyorum. Sakın okumadan geçmeyin. Asıl din kisvesi altındaki bu yapılar yok edilmeli. Yoksa din değil ama çoluk çocuk, hatta ülke elden gidecek.

Hüsna ŞAHİN

Kendi yaşantılarını kaleme almış buyurun hep birlikte okuyalım.

“TV izlemiyordum ama arkadaşlar Kızıl Goncalar dizisinden bahsediyorlar.

Bana soruyorlar niye izlemiyorsun?

Benim hayatım Kızıl Goncalar niye izleyeyim?

Tarikat içi yaptığım evlilik,15 yaşından 20 yaşına kadar süren medrese hayatım 9 yaşından itibaren annemin evi dergâha çevirmesi sonucunda ne çocukluk yaşadım ne de gençlik.

İlk okulu bitirdim Orta okula gönderilmeyecektim o yıl sistem değişti Orta okul mecburi oldu ailem deli raporu alıp okula göndermeyi düşündü ama vaz geçtiler. Orta okulu bitirdim bir yıl boşta kaldım. Bir yıl ağladım yalvardım tamam türban yasağı var bari imam hatibe gönderin razı olmadılar.

Uzun pardösü kocaman bir eşarp içinde cılız minicik bir çocuk Türkçe öğretmenimle yolda karşılaştık. Tanıyamadı. Dedi “kızım sana ne oldu okula gitmiyor musun?”

Ailem göndermedi dedim. Kompozisyon, hikaye, şiir yazardım. Yarışmalarda derece almıştım.

‘Eyvah’lar olsun belki de yazar olacaktın, bu fırsatı senin elinden nasıl aldılar’ dedi.

Sonra açık öğretim lisesini keşfettiler bir şekilde okudum.

Üniversite iznim vardı ama sadece ilahiyat bölümünü açık öğretimden okuyabilirsin dediler. Kabul etmedim zaten yıllar süren medrese eğitimlerinden dolayı dini ilimlerden soğumuştum.

Annem sürekli İrşad peşinde koşuyor, babam çalışıyordu. Ben ihmal edilmiş bir çocukluk yaşadım.

Bir çocukta ihmal, istismar kadar travma bırakır. İki kardeşim var çocuk olamadım abla olamadım onlara anne olmak zorunda kaldım.

Zor zamanlarımda kitaplara sığındım, kendimi onların dünyasından soyutladım.

Yurtlarda lezbiyen ilişkide olan kızlar gördüm hatta arkadaşlarımı taciz eden bir kız vardı sadece bana dokunmuyordu.

Kendimi korumak için öfkeli görünmek zorundaydım.

Babası tarafından istismar edildiği için yurda alınan bu kız diğer kızları taciz ediyordu.

Psikoloğa götürmek yerine hocaya götürmek bizim milletin âdetidir.

Erkek yurtlarında da benzer olayları duyuyorduk.

Ergenlik döneminde olan çocukları hemcinslerinden ayırıp kapalı bir alanda tutmanın sonu hemcinsine eğilimle sonuçlanır.

Hâlâ tarikat yurtlarından diyanet yurtlarından benzer olayları duyuyorum ama üstü kapatılıyor basına sızdırılmıyor.

Beni tanıyanlar bilir özel hayatımı paylaşmayı sevmem ama diziyle ilgili yorumları görünce artık tahammül edemedim.

Tarikat benim erkek kardeşimi aldı onların sorumluğunda yaptığı trafik kazasında beyin felci olarak yatağa bağımlı kaldı.

Yattığı hastaneden enfeksiyon kaptığı halde 4 ay çıkmasına tarikat izin vermedi. Aracı kullanan velet (o da aynı tarikattan) annemle babamın şikâyetçi olmaması için yoğun bir baskı uyguladılar.

Hastaneye girdiğimde tüm koridor takım elbiseli mafya tipli adamlarla doluydu.

Para teklif ettiler güya yanında duruyor gibi her gün ziyaretler edildi boy gösterildi.

Tarikat şeyhi Abdul Baki Erol kardeşime dua etmiş iyileşecekmiş. Kendisi öldü gitti benim kardeşim 9 yıldır felç, yaşam mücadelesi veriyor.

Benim çocukluğumu gençliğimi aldılar kardeşimi aldılar yaşam sevincimi aldılar.

Hizmet diye insanları bedava çalıştırıyorlar evlerinde bir sürü hizmetçi (,cariye) var.

Müritler dergâha yardım deyince evi tarlayı satıp gönderiyorlar.

Altın varaklı evlerde yaşıyorlar son model arabalara biniyorlar.

Menzil köyünde iki ay yaşadım anlatamayacağım bir sürü şey var.

Mahmut Usta Osmanoğlu medresesinde bir yıl yaşadım dini terbiye adı altında gözümüzün ferini soldurdular sesimizi kıstılar ben hala yüksek sesle konuşmam.

Yahyalı Süleymancılar Nurcular Kadiri tarikatları hepsinin içinden insanlar tanıdım sistemlerini biliyorum.

Eğer bu avam tabaka için dinlerine dokunmadan sosyalleşecekleri kendilerini önemli hissedecekleri bir uğraş bulunmazsa Tarikatlar cemaatler daha çok insanın hayatını karartır.

Beşeri ilimlerle uğraşan psikologlar sosyologlar felsefeciler entelektüeller aydınlar bu konu hakkında kafa yorup alternatif üretmeliler. Başka çıkar yol bulamıyorum.

Tarikat cemaat hatta ideoloji bağlamanın temelinde yatan çok sebep var başka bir yazıda bunlardan bahsederim.”

Hüsna Şahin 7 Ocak 2024 Pazar

Bir yanıt yazın

Başa Dön