MADIMAK KATLİAMI 30. YILINDA

Hüseyin EKİCİ

02.07.2023

Acılar katlanarak devam ediyor. 16 yıl önce yine burada yine haykırmış ve sesimizi duyurmaya çalışmıştık. Noktasını bile değiştirmeden okurlarımıza tekrar sunuyoruz. Okuduktan sonra bir düşünün değişen ne olmuştur?

“SİVAS KATLİAMININ 14.YILINDA

LAİK DEMOKRATİK TÜRKİYE İÇİN SÖZDE SEÇİM

Laik Demokratik Cumhuriyete karşı yapılan karşı devrim hareketinin yapılan provası sonucu katledilen 35 kişinin katilleri mecliste milleti temsil etmek için seçim sandıklarından milletten icazet alarak yeniden milletin vekili olmaya çalışıyorlar.2 kişi de ellerinde benzinle Madımak Otelini ateşe veren katillerle birlikte 37 dir. Katilin biri Yusuf Şimşek isimli Sara hastasıdır. (Kaynak kişi Kamber Çakır (Pir Sultan Abdal Derneği Yönetim Kurulu Üyesi) ve Ozan İsmail Kaya Madımak Otelinde yaralı olarak kurtulan iki kişidir. Alevilerin Sesi Radyosu 10.07.2007 Saat 22,oo de Canlı yayından alınmıştır.)

Bu bir sahtekarlıktır,

Bu bir riyakarlıktır,

Bu bir aymazlıktır,

Bu bir ikiyüzlülüktür,

Bu bir milleti hiçe saymaktır,

Bu bir dalkavukluktur,

Bu bir yalama ve yalakalıktır,

Bu bir işlenen cinayetin demokrasi kılıfı adı altında örtbas edilmesidir.

Bu bir seçim değil oyalama taktiğidir,

Bu bir canilere dokunulmazlık zırhını giydirmektir.

ÖNCE İŞLENEN CİNAYETLERİN HESABI SORULMALIDIR

Caniler meclise girecek, vatandaş da oy kullanacak.

“Sevsinler senin demokrasini”

Sen üç beş tane parti başkanı kendi adamlarını elma armut gibi seçecek.

Millet de senin seçtiğin yandaşlarını oylayacaklar,

Bunun adı da demokratik seçim olacak,

“Sevsinler senin demokratik seçimini”

Üç beş tane parti başkanı kendilerini lider sanıyorlarsa bilin ki bu milleti hiçe saymaktır.

Liderleri biz gözlerinden tanırız, nefeslerinden ve ayak seslerinden tanırız.

Renkli kravatlı parti başkanları “aklınız varsa göle kaçın.”

Bu yangını söndürmenin yolu önce kendi egonuzun ateşini söndürün.

Bırakın artık şu parti başkanlığı bezirganlığını da biraz halkın seslerine kulak verin.

Bırakın şu yalancı düzenbaz oyunlarınızı da halkın içinde bulunduğu yangınları söndürmek için çaba sarf edin.

Bırakın şu yalancı liderlik safsatalarını da halkın içine girin bir bakın size kim itibar ediyor.

Gözlerinizi açın, kulaklarınızın üstüne yatıp sesleri duymazlıktan gelmeyin.

Beş duyunuzla birlikte insanlara tanrı tarafından verilmiş melekelerinizi “sağduyularınızı” çalıştırın.

Tabi siz onu tamamen köreltmemişseniz, antenleriniz hala çalışıyorsa.

Sorun kendi kendinize;

“Bu halk bize neden itibar etmiyor, seçimlerde neden bir heyecan yok?”

Hepiniz yıllardır bizim aklımız yetti yeteli milletvekilisiniz,

Kahramanmaraş, Malatya, Çorum, Gazi Mahallesi ve Madımak Katliamının katillerini buldunuz mu? Bunları yargıladınız mı? Kim ne kadar ceza aldı?O günün sorumlusu olan Belediye Başkanını Millet Meclisine neden soktunuz?

O günün katillerini Adalet Bakanınız neden ve nasıl savundu?

Avukatlığını üstlenen Bakanınıza ne gibi işlem yaptınız?

“Savunma hakkı en kutsal haktır” deyip katilleri tümünüz korumadınız mı?

Bu bir himaye etmek değilse nedir?

Katledilen onlarca aydının katilleri ellerini kollarını sallayarak meclise doğru yelken kırarken

Bunların mebus olmasını onaylayan bizler miyiz?

Kendiniz vekilleri tayin edip bizlere de oylattırarak yutturmaya çalıştığınız demokrasinizi sevsinler.

KATLEDİLENLERİN HESABI MUTLAKA SORULMALIDIR

Halkımıza naçizane bir önerim olacaktır.

Oylamaya katılın;

Ancak, bu siyasi partilerin hiçbirine oy vermeyin.

Çünkü bunlar birbirlerinin aynısıdır, kopyasıdır.

Alın birini vurun ötekine.

Özellikle medyanın önünüze koyduğu alternatiflere itibar etmeyin.

Çünkü medya da onların emrinde onlardan para kazanan sermayenin temsilcileridir.

Medya neyi istiyorsa siz onun tersini yapın.

Medya kimi görmezlikten geliyorsa siz onun tersini görün.

Medyanın küçük siyasi partiler dedikleri siyasi partilere oy vererek bu parti bezirganlarına dersini verin.

Erzincan Bağımsız Milletvekili adayı Mustafa Kul,

Ankara’dan bağımsız Milletvekili adayı olan Hulki Cevizoğlu  

gibi dürüst insanları bulun ve oy verin.

Bunlar oyları bölüyorlar diyenlere de oyların babalarından miras kalan bir hak olmadığını gösterin.

Mustafa Kemal Atatürk olsaydı sanırım aynen böyle yapardı.

Bunların tümünü daha önce  yaptığınız gibi sandığın dibine gömün.

Makarna, kömür, ekmek, yağ seçmeni olmayın.

Onurlarınızı ayaklar altına aldırmayın.

Siz bunlardan ancak böyle hesap sorabilirsiniz.

Yok, bu Atatürk’ün partisi, bu da Menderes’in partisi ve son gelen başı külahlı ”Atlı Külhan Partisi” devlet satıcılarına itibar etmeyin.

Hepsi birbirinin aynısıdır.

Hepsi birbirinin aynasıdır.

SONUÇ

Cumhuriyet Mitinglerinde  İktidarıyla muhalefetine yaptığınız ikazınızı unutmayın.

Devleti pazara çıkarmış hükümet edenlerin koltuk değnekliğini yapan muhalefetin umutlarını boşa çıkarın, sandığın altına yapıştırın.

Adayları tek tek incelemeyi, soruşturmayı ihmal etmeyin.

Listelerin içinde bir adet dahi çürük elma varsa sepetin tümünü çöpe atın.

O çürük elma diğerlerinin tümünü birden  çürütür.

Bağımsızlık savaşı veren ey yüce halkımız;

Bunu sizler bilirsiniz.

Haydi göreyim sizi “sağduyu antenlerinizi” çalıştırın.

Milyarları sokacağa döken bu aymaz partilere gereken dersi verin.

Oylarınızı namusunuz olarak görüp hiç çekinmeden, korkmadan şu büyük parti, şu küçük parti , şu bağımsız demeden namusluya oy verin.

Namustan yoksunlara, yalancı pehlivanlara, vatan satıcılarına oy vermeyin.

Sandıkta daha hiçbir partiye bir adet dahi oy kullanılmadı.

Hiç kimse kimseden şu anda önde değildir.

Bütün oylar sıfırdır.

Siz kime oy verirseniz o oy bir adet daha artacaktır.

Benim önerim budur. Dinleyip dinlememekte elbette özgürsünüz.

Oy kullanma özgürlüğünü tadarak ve ders vererek sandık başına gidin.

Ananızın ak sütü gibi helal olan demokratik hakkınız olan oylarınızı siz nasıl isterseniz öyle kullanacaksınız.

Haydi bakalım kolay gelsin hepinize.

Bir kez daha yangınlarda kalınırsa ağıtlar yakıp küllerinin üstünden nemalan maya çalışanlara 

Karşı boşu boşuna tepkileşip hayıflanmayın.Vakit çok hızlı geçip gidiyor.

Sonra son pişmanlık fayda etmez.Tek parti hükümranlığından kurtulmanın yolu cesur kararlar almaktan geçer bunu da unutmayın.

CESUR OLUN. SİZE DE BU YARAŞIR

02 Temmuz 2007

Hüseyin EKİCİ

Üsküdar/İSTANBUL

Bir yanıt yazın

Başa Dön