CUMARTESİ VE DİYARBAKIR ANNELERİ

Erdem GÜNALP

Cumartesi annelerin sesini duymak istemeyen saray iktidarı, Galatasaray meydanında eylemlerini sürdürmek isteyen annelerimizin karşısına kendilerini korumakla görevli olması gereken emniyet güçlerini çıkartarak, annelerin kayıp çocuklarını seslerini duyurmalarına dahi tahammülleri olmadığını hepimiz biliyoruz.

Annelerimizin yüreklerinden koparılarak gözaltındaki kaybedilen yavrularımızın mezar yerlerini bilmeleri kimleri, niçin bu kadar rahatsız edebiliyor. Bu Devlet olarak bir suçluluğun ifadesi değil mi ?

Özellikle ülkemizi yöneten iktidarların asli görevi vatandaşının can ve mal güvenliğini sağlamak değil midir? Devletin gözaltındaki kayıpları, faili meçhulleri bulmak ve ailelerine teslim etmek sorumlulukları gereğidir.

Cumartesi annelerinin basın açıklamalarına dahi tahammülleri olmayan saray iktidarı, annelerin bu acılarını duymaları mümkün mü? Maalesef mümkün değil.

O halde Ülkemizi yönetenler, Berfo ananın oğlumun mezar yerini bulun ve ben ölürsem, yavrumun kemiklerini benim mezarıma koyun onunla kucak kucağa yatıp hasret gidereyim feryadını duyabildiler mi ? Maalesef duymadılar bundan sonrada duymayacaklar. Peki, cumartesi Annelerin evlatlarının acısını duyabilirler mi ? Bu mümkün değil. Yeter ki, yetkililer emirler vererek şiddet uygulamasınlar.

Gözaltında kaybedilen yavrularımızı korumakla görevli olan Devlet, gözaltındaki kayıpların hesabını vermeleri gerekmez mi? Tabii gerekir. Ama ne yazık ki duymuyorlar, görmüyorlar ve konuşmadıkları gibi annelerin acılarına acılar katmaya devam ediyorlar.

DİYARBAKIR ANNELERİ

Ama; Diyarbakır’da HDP İl binasının önüne çadır kuranda maalesef yine ülkeyi yönetenler değil mi ? Bu annelerin çocukları, işsiz güçsüz boş gezerken Devlet neredeydi? Niye Devlet ortada yoktu.

Öğleyse işsiz güçsüz gezen gençlerin anneleri babaları yavrularının yaşamlarını nasıl sağlayacaktı? Annelerin babaları yavrularına harçlık veremediği gerçeğini, hiç bir etkilinin ve yetkilinin görmek istemediği bir gerçek.

Ama; ülkemiz yönetiminde söz ve karar sahibi olanlar, kafaları sıkıştığı zaman kendilerini Arap ülkelerine değil de Amerika’yı veya Avrupa’yı kendilerine mesken ediniyorlar. Çünkü Arap yarımadası kan ve gözyaşı ile yıkanmaya devam ediyor. Demokratik hak ve özgürlükler rafa kaldırılmış kadının adı yok.

Ülkemizde fakir aile çocuklarının istem ve taleplerine cevap veremiyorsunuz? Ama Farklı kamu kurum ve kuruluşlarından çalışan yandaşlarınıza üçer, dörder, beşer ballı börekli maaş alarak zenginliklerine zenginlik katmaya devam edebiliyorsunuz.

Sonuç olarak da saray iktidarı işine geldiği zaman Diyarbakır’da dostları ile Megri Megri türküsünü söyleyerek sorunlarını çözebildiler mi ? Maalesef çözmeyi bir tarafa bırakın ülkenin siyasi ve ekonomik yapısını Arap saçına çevirdiler.

Devletin olanakları ile HDP İl binasının önüne çadır kurdurarak çaylar, kahveler, börekler ikram edebiliyorsunuz. Ama Cumartesi annelerini Galatasaray meydanında basın açıklaması yapmak istediklerinde kendilerini korumakla yükümlü emniyet güçlerine direktifler vererek annelerin acılarına tuz biber ekmekten geri kalmıyorsunuz.

Diyarbakır Annelerine çadırda çay kahve ikramı,

Cumartesi Annelerine tuz biber ekmek.

Bu nasıl çelişkilerle dolu bir ikilemli düşünce anlamak mümkün değil.

Ülkemizi yöneten siyasiler şunu unutmasınlar ki ? Onları anneler affetmeyecek.

Çünkü Annelerin vatanı çocuklarıdır, başka vatan tanımazlar.

23.08.2021

Bir yanıt yazın

Başa Dön