Prof. Dr. Levent SEÇER
24.01.2024
ABD ve İngiltere Avrupa Birliğini istemediği gibi bitirmek istiyor.
Buna karşılık ( AB ) NATO harici güçlü bir Avrupa ordusu kurma amacında.
NATO 90 bin askerle olası bir savaşa hazır tatbikat yapıyor.
Dünyanın küresel bir felakete dönüşünü seyrederken biz ne yapıyoruz acaba?
Barışın silah baronlarının elinde yazıldığına bakınca, yaşanacak dehşeti düşünmek korkutuyor insanı. Biz hala sanal şovlar peşindeyiz, siyasetin anlamını bilmeyenlerin elinde makam ve koltuk kavgalarıyla uğraşmaktan öte yaptığımız bir şey yok. Hırs vicdan ve aklın devreden çıktığı anda yaşanacak felaketin adını kimse koyamayacak.
Sorgulayamayan korkak bir toplum olmak(sa) bunun diğer bir adı değil mi? Başta CHP olmak üzere, hala konuşamayan korkan siyaset üretemeyen muhalefetse koltuk kavgasında. Böyle olmaksa birilerinin işine yarıyor ve cehaletin pençesinde yaşayan halkın büyük kısmı buna inanıyor. Türk toplumunun eğitimi düşük profildeki seçmeni, sorgulamayan duyduğuna inanan yaratılan din korkusuyla kararını veriyor. İnanca saygınlığının bile tüketildiği zamanın içinde değişen bir şey kalmıyor geriye.
MASALIN ADI CHP’NİN TÜKENİŞİ.
CHP de değişim adıyla yapılan son çırpınışlar da tükenişi durduramadı. Kendi içinde yuvalanan karanlık sahte yüzleri dalkavukları temizlemeden diriliş mümkün olmayacak. Hala millete sokağa halka açılmayı beceremeyenlerin masal anlatmaya devam etmeleri yakışmıyor Atatürk’ün partisine.
Seçimlere kısa bir zaman kalmışken üretici olamamak, toplum yararına olacak bir yapılanmadan uzak siyaset yapıyor olmanın bilincinde değil. Sadece makam ve geleceklerini korumak adına siyaset yapmanın tipik bir örneğini gösterenlerin bu partide ne işi var merak ediyorum?
Etkin biçimde siyaset üretemeyenlerin konuşamayanların suskun kalanların korkularının yüzlerine vurduğunu görmek acı değil mi? Halka güven vermenin yoksulluğun, fukaralığın, açlığın, yaşandığı bir zaman da toplum için siyaset yapmanın tam da sırasıyken CHP nerede?
CHP kendi içindeki kirlenmeyi nasıl temizler bilinmez. Ama değişim adı dedikleri tükenmişlik kimsenin umurunda değil. Yeni Başkan Özgür Özel’de kurtarıcı olmaktan çok uzak, oysa bunca zaman içinde ortaya etkin kalıcı bir programla çıkamadı, sanal söylemlerle kendisini göstermeyi bile başaramıyor.
Muhalefet olmanın bile sorumluluğundan uzak bir partinin halka verebileceği ne kalıyor geriye? Özellikle Belediye Başkanlarının seçimlerinde bile ortaya çıkan tablo kaygı verici. Korkularım odur ki çok sayıda belediye başkanlıklarını kaybedecek bunu görüyorum. Belki ben göremeyeceğim ama CHP böyle giderse asla iktidar olamayacak. Atatürk’ün adını koyduğu parti bu sonu yaratanların umurunda bile değil. Seçimlere bu kadar kısa bir süre kalmışken hala konuşamayanların yuvalandığı hainlerin koltuklara yerleştikleri bir parti. Bu kısa zaman içinde halka nasıl inandırıcı olabilirler merak ediyorum. Kısacası CHP artık bundan sonrasında halkın umudu olarak yaşayacağını sanmıyorum.
MIRILDAYAN MUHALEFET.
CHP si kendi içinde birbiriyle kavga ederken, muhalefetin de siyasete getirdiği bir değişim anlaşışı plan ve programı yok.
Meral Akşener bunca zamandır siyaseti neden yaptığının farkında bile değil. Yaptığı boş konuşmalarla inandırıcı olmaktan çok sahip olduğu partinin geleceğini de yok ettiğini bilmiyor. En önemlisi de kendi siyasi geleceğini de tüketiyor. Diğer partilere bakınca iyi parti için söylediklerimden farklı bir resim yok. Tüm bu yaşananlar birilerinin işine yarıyor, gördüğüne değil duyduğuna inanan bir toplum ülkenin kaderini çiziyor farkında olmadan.
İşte asıl tehlike burada ortaya çıkıyor, beceriksiz siyaseti bilmeyenler kendi içinde kavga ederken. Birileri de buna uzaktan bakarak gülüyor. Halkın bir umut bir kurtarıcı beklerken ağladığını kimse görmüyor. Akşamları semt pazarlarından kalanları toplamak için dondurucu soğukta bekleyenleri kimse görmüyor. Hala naylondan barakada donmamak için battaniyeye sarılan sabahta soğuktan ölenler kimsenin umurunda değil. Otuz milyon insan gelecek korkusuyla yaşıyorsa CHP ve adları muhalefet olan masal partilerinin hala ne işi var anlamak mümkün değil.
Atatürk’ün bile akıl ve bilim mirasının yok sayıldığı, inanç saygınlığının bile siyasete alet edildiği, aydınlığın cumhuriyetin değerlerinin çağdaş düşünce anlayışına, insan hak ve özgürlüklerinin korunmasına sahip çıkamıyorsanız hala neden siyasetin içindesiniz? Burada en çokta (ADD) Atatürkçü düşünce derneklerinden söz etmek isterim. Bütün bunlar yaşanırken acaba ne yapıyorlar merak ediyorum. Özellikle yurtdışına bakınca sadece tabela olarak kapıdaki yazıdan başka bir yansımaları yok. Bunları kapatın gitsin o zaman en doğrusu bu derim. Bugün her zamankinden daha çok üretici olmaları gerekirken suskun kalmalarının adını koymak mümkün değil. Aynı biçimde Türkiye’de de (ADD ) ortaya çıkardığı bir toplumsal çalışma var mı? Nerede başkanları üyeleri ne yapıyorlar aydınlığın akıl ve bilimin savunuculuğunu nasıl yapıyorlar bilen var mı? Bugün aydınlığın, çağdaşlığın, cumhuriyetin, demokrasinin, vazgeçilmezliğini dünden daha çok savunacak kurumlar ayakta kalmalı.
Türkiye cumhuriyetin yüzüncü yılında, tüm dünyanın bakışını çevirdiği bir ülke olmalı. (derim) Türkiye’nin bunu yaratacak gücü var aslında, yeter ki inanca saygıyla birlikte aklı savunan insanların yaşıyor olmaları.
Prof. Dr. Levent Seçer