Sefa YÜRÜKEL
Bugünkü ‘CHP’ yönetimi, PKK ve FETÖ ile hareket edip, kendine İYİ Parti’nin bir kanadını, Babacan, Davutoğlu’nu da eklemleyerek, yaptığı Mavi Vatan düşmanlığına ve PKK’nın bir alt kanadı olan HDP’yi meşrulaştırmasına da bir ek olarak, bugünlerde ‘CHP’ içinde de yoğun olarak ve dudaklar ısırılarak konuşulan ‘CHP’nin’ Barzani ziyaretinde ki Barzani’ye açıkça “PKK ile çatışmayı bitirin sizin referandum sonucunu tanıyacağız.” Demesini katarak, son günlerde, tüm bunlar ‘CHP’yi’ Türkiye’de ki siyasette Türk Devleti ve Milleti açısından bir numaralı güvenlik sorunu haline getirmiştir.
Kabul etmek lazım ki bugünkü ‘CHP’ Atatürk’ün kurduğu CHP değildir.
Esas olarak 1939’dan bu tarafa Üst yönetimi erozyona uğramış olan bu ‘CHP’, ana gövde olaraktan artık kurucu içeriğe ve ilkelere karşı olan, Emperyalizme yakın işbirliği içindeki yöneticilerinde eline geçmiştir.
Bugünkü ‘CHP’, izlediği siyasetle ayan açık bir ABD kuklası terör örgütü olan PKK’yı, onun bir alt birimi olan HDP ve DBP üzerinden meşrulaştırmaya ve Türk topraklarında özerk yönetimler adı altında ‘Kürdistan parçası’ kurdurmaya çalışan bir ABD projesi haline gelmiştir.
Bu siyasetleri ile de ‘CHP’, sadece üst yönetimi değil ana gövde olaraktan artık Milli bir parti olmaktan çıkmıştır.
Ve Türkiye için bugün, bu yüzden bugünkü ‘CHP’, ABD için 5. Kol faaliyeti yürüten Milli bir güvenlik sorunu haline gelmiştir.
Herkes gerçekten saflığı, tarafgirliği, siyasi körlüğü bırakıp son olanları iyi okumalıdır.
Artık Türkler, bugün izlediği T.C. ve Atatürk düşmanı siyasetiyle bir Milli güvenlik sorunu haline gelmiş olan bu ‘CHP’ye’ ve bileşenlerine karşı bu yüzden açıktan tavır almalıdır.
Bugün bu durum iyi okunduğunda, Türkiye’nin bundan dolayı içinde bulunduğu mevcut durumdaki sorunlardan bir diğeri ise, herkesin bezdiği ve kurtulmak istediği AKP iktidarını da, bu durumda, bir kesim insanın beklediği gibi bunlarla değiştirmek imkânsız hale gelmiştir.
Görünen o ki, Türkiye’de sağlıklı bir değişim için, ‘CHP’ye’ ve onun bileşenlerine bel bağlamak doğru değildir.
Çünkü bu durumda ‘CHP’ ve bileşenlerine bel bağlamak Vatanı dağıtmakla eş değerde olmaktır.
Vatan ve Millete ihanet etmek demektir.
Onun için, bunlar tarafından aynen AKP gibi, Türkiye’yi bir başka uçuruma götürülmeye çalışıldığının Halk tarafından da iyi görülmesi çok önemlidir.
Bundan dolayı olayları Halka anlatmak ve kavratmak için ‘CHP’nin ihanet derecesindeki son faaliyetleri ifşa edilmelidir.
Bu aşamada ‘CHP’ye’ kısmi ve azda olsa kerhen ve safça ‘Atatürk’ün partisi’ diye verilen Halk desteğinin çekilmesinin sağlanması lazımdır.
Ve bugüne kadarki ‘CHP’ye’ olan kerhen desteğinde bir an önce gerçek bir Atatürkçü bir oluşuma yani Milli bir yapıya kanalize edilmesi gerekmektedir.
Günümüzde bu yüzden bu durum, Türkiye’nin bağımsızlığını korumak ve geleceğini emin ellere bırakmak için yeni alternatifler geliştirmek ve Milli gruplar olarak birlikte hareket etmek, devlet ve halk içindeki Milli olan güçler için artık çok zorunlu ve açık bir durum haline gelmiştir.
‘CHP’nin’ ve bugünkü bileşenlerinin son günlerde ABD’den aldıkları talimatla, ellerine geçirebildikleri her hangi bir siyasi fırsatta, Türk vatanı içinde anayasal değişiklikler yaptırarak ve bunun ardından da üniter yapı dağıttırılarak yeni bir devlet kurulması projesinin ( BOP) Türkiye’de hayat sahası bulmaması için, artık bu konuda Milli bir alternatifin yaratılması Türkiye’nin bekası için çok zorunlu ve ivedi bir hale gelmiştir.
Kısaca, bugünkü “CHP ve bileşenlerinin” söylem ve eylemlerine karşı çıkmak ve buna karşı birlikte tavır almak her vicdanlı ve sorumlu Türk’ün önemli bir görevi olmalıdır.
Bu önümüzdeki dönemde de, son aylardaki gelişmeler bugünkü İslamcı AKP’ iktidarını değiştirmek ve Atatürk’çüler olarak 1938’den sonra yeniden iktidara gelmek amaçlı olarak yeni ve sağlam bir iktidar alternatifi yaratmak içinde, bugünkü ‘CHP’ ve bileşenleri dışında bunu sağlamak, zaten Türkiye için üçüncü ve ana bir yol bulmak anlamında çok gerekli şartlardan birisini de kendiliğinden oluşturmuştur.
Yağmurdan kaçarken doluya tutulmamak içinde bu şarttır.
Son olarak her zaman olduğu gibi:
Atatürk’le kalın.
Cumhuriyetle kalın.
Hoşça kalın.
