ŞAİR HÜSEYİN KUZUCAN’DAN BİR GÜLDESTE

KENDİ ANLATIMIYLA HÜSEYİN KUZUCAN

Ben ilkokul mezunu bir insanım. Ama çok okurum. Sayısız dergiye aboneyim, her türden dergi okuma gibi bir merakım vardır. Ama tabii bu yapılan uluslararası büyük araştırmalarda bilgili insanların daha az kazaya, daha az sıkıntılı durumlara düştüğü ispatlanmış. Çünkü biz öyle bir toplumda yaşıyoruz ki, arabanın tekerini yaptırmadan yola çıkıyoruz, onun adı kaza oluyor. Kiremidi sağlam yerleştirmiyoruz, düşüyor kafaya o kaza oluyor.

Kısacası benim tavsiyem ellerinden geldikleri kadar toplumu, çocukları ileri götürecek hamlelerde bulunsunlar. Eğitime çok önem verilmelidir. Çocuklara eğitim verilmelidir.

ŞİİRLERİNDEN ÖRNEKLER

DERT İLE DERMAN SENDEDİR

İnsanoğlu bil kendini, ağız sende dil sendedir.

Kendin ara nasibini, ayak sende el sendedir

Bil konuştuğun her sözü, görmen için vermiş gözü

Hakk yarattı hepimizi, bin bir türlü hal sendedir

Toprak işler yol olursun, dere isen göl olursun

Gül büyütür dal olursun, arı sensin bal sendedir

Dile dile ulu Hakk’tan, çalış inmeyesen tahttan

Arama yolun uzaktan, erkan sensin yol sendedir

Kendi benliğin bulursan, özüne bağlı olursan

Sen kendi kendin bilirsen, her bitür müşkil sendedir

Elin uzatma harama, düşmeyesin dert vereme

Kimseden kusur arama, libas hırka, şal sendedir.

Fani bu dünyanın malı, bilinir mi n’olur hali

Has bahçenin sensin gülü, yaprak, çiçek, dal sendedir

Bilirsen kendi kendini, doğruyu bağla pendini

Ağyar bilmesin derdini, dert senin derman sendedir

Zararından geçen zaman, aman ha unutma aman

İkrar sözün, aklın iman, erkan edep yol sendedir

s. 65-66

İNSAN DAİR

Sanmayın bu dünya herkese fani

Bin yıl çürümeden yerde yatan var

İlim ile insanlığa tat verip

Geceli gündüzlü zehir yutan var

İnsan odur benliğini koruya

Alim ola insanlığa yaraya

Kişi vardır başın verir doğruya

İnsanlığa iki  pula satan var

Adı kalır gerçek mürşit olanın

Sonu gelmez hile ile yalanın

Başımıza gelen türlü belanın

Nefsine yenilip çanak tutan var

Ben eğildim insanlığın önünde

Hiç kalmasa yoğuracak unum da

Yürümedim hilebazın yanında

Desinler Kuzucan çok çok hatan var

S.81

GEREKMEZ AĞAM

Zehredip sözümü vurma başıma

Yağın aşımıza gerekmez ağam

Kendi sıcağını kendine sakla

Yelin kışımıza gerekmez ağam

İnsan kendi özün çekmeli dara

Pişmanlık kar etmez binlerce kere

Cenneti verseler kem hilekara

Bizim işimize gerekmez ağam

Bilmeyiz küfredip başa kakmayı

İstemem hak yiyip gönül yıkmayı

Minnet ile yiyeceksen lokmayı

O aş dişimize gerekmez ağam

Kuzucan sözünü söyler erlere

Halden bilen vursun beni yerlere

Muhtaç olacaksam riyakarlara

Can da dönüşümüze gerekmez ağam

S.149

NEŞTER KAR ETMEZ

Size öğretmezler sizin mektepte

Değme doktor bunu sen saramazsın

Bu sarılmaz öyle her ilaç ile

O yara derinde sen göremezsin

Yıllar yılı öğüt verdim kendime

Derman olam dedim kendi derdime

Bilmem nerde hata yaptım ben yine

Sen zamanı geri çeviremezsin

Kanıma karıştı dostun zehri

Yıllardır çekmişim derdi

Çürümüş yaramın her yerde biri

Sen bunu neşternen ayıramazsın

İlmin aciz kalır dost yarasına

Kızma bakamazsın bi çaresine

HÜSEYİN KUZUCAN fukarasına

Deli dersin kafa hiç yormazsın

s.151

BEN ÖLEYDİM OĞUL

Büyüttüm kara çaputnan

Öleydim oğul öleydim

Koydum toprağa tabutnan

Öleydim oğul öleydim

Dişim sızlar ağrır başım

Yok oldu hayalim düşüm

Karıştı baharım kışım

Öleydim oğul öleydim

Hiç acını görmeyeydim

Toprak oldu iki kuzum

Nasıl durur ciğer sızım

Yaradandan bir tek arzum

Öleydim oğul öleydim

Öleydim de görmeyeydim

Gitti yavrumun son göçü

Yanıyor bağrımın içi

Evlat derdi derin acı

Öleydim oğul öleydim

Yaban ellerde kalaydım

Ağlayam mı yas mı çekem

Derdimi kimlere dökem

Yer gök olmuş bana diken

Öleydim oğul öleydim

Kadaların ben alaydım

Felek yıkıl benden yana

Bunca açı çok insana

Ben gördüm verme düşmana

Öleydim oğul öleydim

Ben kara toprak olaydım

S.166

AHVALİMİZ

Büyük başlar düşer koltuk derdine

Bizim oylar yine olur Niyazi

İmamın aptalı kıble şaşırır

Hibe olur vatandaşın namazı

Kimi davul çalar, kimi borazan

Memlekette kalır, sahipsiz hozan

Her hırsız kendine kurar bi düzen

Seyrederiz düz ovada yazı

Onlar bayram eder, biz yas çekeriz

Beyler pasta börek, biz soğan yeriz

Zaten zerre kadar yok değerimiz

Onlar ipek giyer biz çapur bezi

Hep böyle değil mi, hal ahvalimiz

Ne zaman sayıldık vatandaştan biz

Her zaman görüldük yolunacak kaz

Biri de eğlesin yalan bu sözü

S. 169

KARA BAHTIM

Benim kahrolası kara bahtımı

Hangi kitap yazı hangi kalemnen

Tecelli mi bozuk kaderim mi bu

Yarlan konuşamadık tatlı kelamnan

Ne bağım şen oldu ne bülbül öttü

Ne çilem tükendi ne derdim bitti

Yeter artık felek cana tak etti

Eğlenmez bu yara sürme melhemnen

Bitmiyor sitemi ne gündüz gece

Var mı çaresini bilecek hoca

Benimde aklım var kendi kendimce

Bilmedim farkım benim alemnen

S.171

VATAN GENÇLERİ

Yüzyıllar boyunca özgür yaşamış

İşte o milletin gençleriyiz biz

Cenk etmiş, at binmiş, kılıç kuşanmış

İşte o milletin gençleriyiz biz

İlk sabahta bu toprağı işleyen

Bu toprağın meyvesini dişleyen

Aman dileyene can bağışlayan

İşte o milletin gençleriyiz biz

Kan döktük bu yere biz avuç avuç

Vermedik düşmana yine bir karış

Düşman susmadıkça etmeyiz barış

İşte o milletin gençleriyiz biz

Denizlere hakim olmuş durdurmuş

Savaştan kaçanı kendi öldürmüş

Gökteki kuşlara hükmün sürdürmüş

İşte o milletin gençleriyiz biz

Savaş etmiş çok kış, çok yaz, çok bahar

Göğsünü siper etmiş sırtını duvar

O milletten bu yurt bize yadigar

İşte o milletin gençleriyiz biz

Kahraman bu miller yiğittir yiğit

Mertliği saymaya yetişmez ağıt

Atamızdan bize yadigar bu yurt

İşte o millerin gençleriyiz biz

S.190

YAYLALAR

Bahar gelir çiçek çiğdem açılır

Nasıl buram buram kokar yaylalar

Hele bir de yücesine çık da gör

Gök kubbeye yakın bakar yaylalar

Eğlemiş de çok yiğitler eğlemiş

Aşıklar üstüne türkü söylemiş

Tanrı tabiata süs bahşeylemiş

Berrak sular akar yaylalar

Yel eser kayayı toprağı yalar

Koyun kuzusuna bir başka meler

Yağmur çiseleyip gökyüzü dolar

Üzerine bir sis çöker yaylalar

Hüseyin çok deyip deşme içimi

Gurbet döktü başımdaki saçımı

Göz gelende herkes çeker göçünü

Öyle boynu bükük bakar yaylalar

S.192

Ayhan Aydın’ın info sayfasından alınmıştır

Bir yanıt yazın

Başa Dön