Kılıçdaroğlu’nun unuttuğu büyük direniş

ABD-BABACAN-GÜL BUNU BEĞENDİ!

Erdem Atay yazdı…

Cengiz Çandar 20 Kasım 2001 günü Yeni Şafak’taki yazısında ilginç bir konuya değinmişti.

Saddam Hüseyin’in en büyük güvencesi Türkiye’de Ecevit’in başbakan olmasıdır” diyen Çandar’a göre Ecevit, Türkiye’de başbakan kaldığı sürece Amerika’nın girişmek istediği Saddam’ı devirme operasyonuna Türkiye’nin dahil olması pek mümkün değildi.

Bunu Amerikalılar da biliyordu.

Çandar yazısının sonunda şöyle bir öngörüde bulunmuştu:

“Eğer Afganistan’daki Taliban rejimine yönelik olarak başlatılan terörü ve terörist barındıran ve terör rejimleri hedef alan kampanyanın içine – her ne pahasına olursa olsun – Irak’ı alarak genişlemesi bir Amerikan politikası halini alırsa; o gün geldiğinde Ecevit, Türkiye’de başbakan olarak bırakılmayacaktır.”

***

Ecevit’i başbakan olarak bırakmayacak olan Amerika’ydı ve o gün geldiğinde Ecevit artık başbakan değildi.

***

Nabız yoklama zamanı Org. Hüseyin Kıvrıkoğlu’na gelmişti. Sözleri netti:

“ABD’nin müdahalesi halinde Kuzey Irak’ta bir Kürt devleti gündeme gelebilir. Böyle bir şeyi hazmedemeyiz. Türkiye buna kayıtsız kalamaz. Bunu Rusya, Suriye, İran ve Arap ülkeleri de kabullenmez.”

***

ABD’nin Irak’ı işgali için yaklaşık bir sene boyunca Türkiye’yi ikna çalışmaları başlamıştı.

Başbakan Bülent EcevitDışişleri Bakanı Şükrü Sina Gürel ve Genelkurmay Başkanı da Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu’ydu…

ABD’nin Irak’ı işgaline tüm engeller diplomatik yolla bu kişiler tarafından konmuştu. Direniş fazlaydı.

Hatta bu işin uzaması durumunda görev süresi dolan Kıvrıkoğlu’nun süresini uzatmak için iktidar büyük uğraşlar da vermişti.

Bir yandan YAŞ yaklaşırken bir yandan da Ecevit’in kuyusunu kazanlar DSP’yi ve iktidarı çökertiyordu.

Hedefe ulaşıldı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli erken seçim çağrısı yaptı ve AKP iktidarı aldı.

***

Zaman azdı ve ABD Irak’a girmek konusunda kararlıydı. Bunu da Türkiye’yle yapmak istiyordu.

ABD’nin bu kez karşısında AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, Başbakan Abdullah Gül, Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış ve Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök vardı.

Daha bismillah demeden ilk açıklamayı Yaşar Yakış yapmış, Türkiye’nin ABD’ye üsleri, havaalanlarını ve limanları açacağını söylemişti.

Vaşington bu açıklamadan büyük memnuniyet duymuştu ama Türk Dışişleri Bakanlığı kendi bakanını yalanlayarak bunun bir karar olmadığını açıklamak zorunda kalmıştı.

Abdullah Gül, ABD’lilerin Türkiye’de keşif yapması, Erdoğan da liman ve üslerde inşaata başlaması için izin vermişti.

ABD’nin eli kanlı Savunma Bakanı Paul Wolfowitz, bu işten memnun olmuş, Türkiye’ye yüz milyonlarca dolarlık yatırım yapma sözü vermişti.

AKP ABD ile Irak işgal planının takvimini hazırlamıştı.

Fakat nihai kararı TBMM verecekti.

Gül ve Erdoğan’ın elleri bağlıydı.

***

Bu süre içerisinde Türk ve Amerikan heyetleri arasında müzakereler sürüyordu. Türk heyetinin başında Büyükelçi Deniz Bölükbaşı vardı. ABD’liler Bölükbaşı’nın muhteşem direnişinden rahatsızdı. Bölükbaşı’nı ikna edemeyen ve aşamayan ABD heyeti onu Vaşington’a şikayet etmişti. Vaşington’tan Bölükbaşı’nın müzakerelere heyetinden çıkarılması için elinden geleni yaptı ama başaramadı.

Bölükbaşı Amerikalılara karşı çok net direnmişti.

Bu direnişin bedelini 2011’de ABD-FETÖ ortak yapımı bir kaset kumpasıyla ödeyecekti.

***

Gül, hızlıca tezkereyi TBMM’ye sundu.

1 Mart’ta tezkere oylanacaktı.

İşte o gün, son 40 yılda CHP’nin belki de en büyük başarısı olarak tarihte yerini alacaktı.

Dönemin CHP Genel Başkanı Deniz BaykalGenel Sekreteri Önder Sav ve Grup Başkanvekili Kemal Anadol önderliğinde AKP-ABD’nin tezkeresine büyük bir mücadele başladı.

(Bu direnişi ayrıntılarıyla okumak için https://www.pankusyayinlari.com/en-uzun-gun)

Çok önemli konuşmalar yapıldı Meclis’te…

Erdoğan ve Gül tezkerede sıkıntı istemiyordu.

Tezkerede ne mi vardı?

Tezkerede 62 bin ABD askerinin Türkiye’ye geleceği Irak’a yapılacak operasyon merkezi olarak burayı kullanacağı yazıyordu. Yine ABD’ye ait 255 uçak ve 65 helikopter de Türkiye’ye gelecek, bunun için Türkiye’nin birçok yerinde büyük ABD üsleri inşa edilecek, en kritik limanlarımız ABD’nin kullanımına açılacaktı.

Bu ABD’nin Türkiye’ye girip bir daha çıkmamasının önünü açacaktı.

İşte bu kadar önemli bir konuda, CHP büyük bir direniş gösterdi.

CHP’nin direnişi ve AKP’li 100’e yakın vekilin ret oyu vermesiyle 1 Mart tezkeresi Meclis’ten geçmedi.

Hilmi Özkök, iktidarla aynı fikirde olduğunu söyleyip üzüntülerini belirtiyor, ABD Başkanı George Bush da yine üzüntülerini belirten Başbakan Abdullah Gül’e, tezkere kabul edilmese bile bu tezkereyi Meclis’te geçirmek için büyük cesaret gösterdiğini söylüyordu.

Bush’un Gül’e söylediği ifade tam olarak şöyleydi:

“Siyasi cesaretinizden dolayı sizi kutluyor, bundan sonraki süreçte yeni kararınızı (başka bir tezkere) bekliyoruz.”

***

İşte bu ABD -Türkiye ilişkilerinin en büyük virajı oldu. Çok değil, aylar sonra Türk askerlerinin başına Kuzey Irak’ta çuval geçirilecek, Kuzey Irak’ta bir kukla devletin temelleri atılacak ve Ergenekon ve Balyoz gibi kumpasların önü açılacaktı.

***

İşte 1 Mart tezkeresi bu kadar önemliydi ve daha 3 gün önce bu önemli dönemecin 19’uncu yıldönümüydü.

Bu mücadeleyi veren CHP 22. Dönem milletvekilleri Ankara’da Anadolu Kulübü’nde toplandı. Anılar tazelendi, direniş hatırlandı.

***

Evet, 3 gün önce yani 1 Mart 2022 tarihinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu.

NATO’ya bağlılığını açıkladı, Rusya’nın tehdidine vurgu yaptı. ABD ile müttefik ilişkilerine değindi, ABD’nin Türkiye’deki yıkıcı uzantılarına selamlar gönderdi.

Ama ne yapmadı biliyor musunuz?

CHP tarihinin en onurlu mücadelelerinden biri olan 1 Mart tezkeresiyle ilgili tek bir kelime etmedi.

Öğrendim ki, daha gündüz vakti, 1 Mart tezkeresi ile ilgili Kılıçdaroğlu’nun mutlaka mesaj vermesi talebi birçok CHP’li tarafından kendisine iletilmiş.

Ama tek söz söylemedi.

Peki neden?

Neden konuşmuyorsun Sayın Kılıçdaroğlu?

Sizi sürekli yabancı güçlerle ve onların uzantıları terör örgütleriyle ilişkilendiren Tayyip Erdoğan’ın Amerikancılığının en somut göstergesini neden topluma hatırlatmıyorsun?

Neden partinin Türk milleti için büyük bir direniş gösterdiğini söylemiyorsun?

Niçin Türkiye’nin ABD tarafından işgalini engelleyen Meclis’in onurlu duruşuna selam göndermiyorsun?

Vaşington mu kızar yoksa?

İktidarınız mı engellenir?

***

Haaa, evet! Buldum.

Sadece Vaşington kızmaz, sizin ekonomi politikanızı belirleyen, 1 Mart’ta ABD’nin tezkeresi için çırpınan, hatta ABD’nin bunun karşılığında Türkiye’ye para vermesi ve yatırım yapması için yalvaran sevgili ortağınız Ali Babacan’a ayıp olur!

Ali Babacan’ın en yakın ortağı ve sizin bir zamanlar Cumhurbaşkanı adayınız Abdullah Gül’e ne dersiniz sonra?

Bırakın canım Erdoğan’ın Amerikancılığını, CHP’nin tarihe mal olmuş onurlu savaşını… Abdullah Gül’ünüze, Ali Babacan’ınıza bir şey olmasın!

***

Tıpkı zamanında Bush’un Gül’e söylediği gibi…

Biden da şimdi içinden aynı sözü size söylüyor:

“Siyasi cesaretinizden dolayı sizi kutluyor, bundan sonraki kararlarınızı bekliyoruz.”

Kaynak : Veryansın Tv

Bir yanıt yazın

Başa Dön