Din, Toplum ve Kemal Atatürk

Hüseyin EKİCİ

1- Ercüment Demirer

Üniversite yıllarımda (1968) ilgiyle takip ettiğim Atatürkçü bir din adamanın kitabını her zaman yanımda ve kütüphanemde taşıdım. Çok içten ve samimi yazılarını unutmak mümkün değildir. Dönemin siyasal iktidarları Ercüment Demirer’i hiç sevmediler ki İstanbul’a girmesini dahi yasakladılar. Gebze’den bu yana İstanbul’a giremedi yıllarca. Hacı Nimet Abla (Sirkeci Piyango Bayii) Mecidiyeköy tarafına cami yaptırdı ve Ercüment Demirer’in camide görev yapmasını şart koştu haberleri gelinde çok sevinmiştik.

Yeni İstanbul Gazetesi (Şişhane Meydanında) her cuma günü Ercüment Demirer’in yazısını yayınlardı. Bayilerde çabuk biterdi veya az mı gelirdi bilemeyiz ama gazetenin idarehanesine gidip oradan temin eder onun yazılarını hiç kaçırmadan okurduk.

O günden sonra böyle bir din adamının daha geldiğine pek denk gelemedim.

2- Fuat Yıldırım

Dürüst insan, yalan söylemeyen bir din adamı olarak tanıdık.

Atatürk ismiyle birlikte anılan CHP den milletvekili adayı olarak siyasete girdi.

Fuat Yıldırım kendi tarihini kendisi eliyle yazacak veya yazdıracak. Kararı kendi verecek. Çalışmalarıyla, yaşamıyla ve hizmetleriyle.

Hayırlı olsun.

Ercüment Demirer’in kitabını yayınlayan yayınevinin yazısını da ek olarak okurlarımıza sunuyoruz.

Kitap Yurdu editöründen

Laikliği dinsizlik olarak niteleyip, Atatürk’ü bir ‘din düşmanı’ gibi göstermeye çalışanlara.. Ulu Önder’e çamur atmak için tüm fırsatları değerlendirip, inançlı insanlarımızın temiz duygularını sömürmeye çalışanlara… Atatürk’ü karalama kampanyalarını yürütebilmek için, gerçek dışı hurafeler uydurarak halkımızı yanıltmaya çalışan örümcek kafalılara… Bir ‘din adamı’ Atatürk dönemin tanıdığı bir din adamı tarafından vurulan bir şamardır bu kitap. İşte bu kitapta Atatürk’ün dine ve din adamlarına yaklaşımını, Atatürk, laisizm ve din üçgeninde aydın kafalara yapılmaya çalışılan saldırılara karşı duruşta daha sağlam zeminler sağlayacak anılar ve tanıklıklar bulacaksınız… Karanlığın özlemiyle yanıp tutuşan bazı aklı evveller de, karalama ve çamur atma çabalarında ne kadar başarısızlığa uğrayacaklarını anlayacaklardır…