Kurucusu bulunduğum Yenilik Partisinin bozuk düzene karşı Atatürkçü ve Cumhuriyetçi bir parti olarak kurulduğunu düşünmüştüm. 11.06.2022 tarihli İstanbul İl Kongresinde yaptığım konuşmamda “İmam Hatip Liselerinin, Meslek Liselerine dönüştürülmelidir” şeklindeki ifadem kabul görmeyince son bir veda konuşması yaparak parti ile olan tüm ilişkilerim 10.07.2022 tarihi itibariyle sona ermiştir.
Hüseyin EKİCİ
Kanaat Önderleriyle İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı
19.07.2021
YENİLİK PARTİSİ ZORUNLULUKTAN KURULMUŞ YURTSEVER BİR PARTİDİR.
Yenilik Partisi’nin kuruluşundan bu güne bazı bilgileri paylaşmak istiyorum.
- 20 Temmuz aynı zamanda Kıbrıs Barış Harekâtının da yıl dönümü.
- 20 Temmuz Yenilik partisinin kuruluş yıl dönümü.
Bu iki olgu birbirinden bağımsız gibi görülebilir. Ben benzerliklerini kısaca anlatmaya çalışacağım.
Açıklayalım;
- Kıbrıs Barış Harekâtına karar alan Türkiye Cumhuriyeti’nin “Bülent Ecevit-Necmettin Erbakan Koalisyon Hükümeti” başta ABD olmak üzere Kıbrıs Garantör Devleti İngiltere ve diğer emperyalist devletlere rağmen Barış Harekatı kararı almış ve Kuzey Kıbrıs ile birlikte Yunanistan’a da demokrasiyi getirmiş bir harekattır.
Bunun sonuçları olarak Emperyalist Devletlerce Türkiye’ye ambargo uygulanmış, haşhaş ekimine yasaklama getirilmiş, yağ, tuz, benzin ve birçok ihtiyaç maddeleri başta olmak üzere ithal malların birçoğu sermayedar iş dünyasının da hükümete tavır koyması sonucu depolarında stoklanarak, piyasaya sürülmeyerek Türk halkı kuyruklara mahkûm edilmiştir. Türkiye o dönemde büyük bir bunalıma sürüklenmiştir. Bu gün o kuyruklar siyasi malzeme olarak muhafazakâr sağ siyasal partilerce kullanılmıştır. Ve hala da kullanılmaktadır.
- Yenilik Partisi kurulmasına öncülük eden Büyükelçi, Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz CHP’nin Dış ilişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı görevini sürdürürken parti içindeki çıkışları bir takım çevreleri rahatsız etmiştir.
- Ezan Türkçe okunabilir bir sakınca olmamalı çıkışı,
- Parti içindeki bazı kişilerin (unsur olarak) CHP’nin dokusu ve tabanı ile zıttır. Bunlar parti içinde olmamalıdır diyerek Parti Meclisinde bunu dillendirmesi. Örnek verelim ki daha iyi anlaşılsın.
Mehmet Bekaroğlu (Erbakan ekibinin önde ismi) CHP’nin Kontenjan Milletvekili, Kılıçdaroğlu’nun danışmanı, Aynı zamanda Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı aday gösterilmesini tavsiye eden kişi. Genel Merkezin içine Cami yaptıran vekil.
Abdüllatif Şener (AKP kurucusu), şimdi CHP den Konya Milletvekili.
Sezgin Tanrıkulu (HDP’nin avukatı Diyarbakır Barosu), CHP den Kontenjandan İstanbul Milletvekili
Rasim Bölücek (Ekmeleddin İhsanoğlu’nun mucidi, Büyük Birlik Partisi Eski Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun yakın siyasi arkadaşı, MHP li v.s) Kılıçdaroğlu’nun Baş Danışmanı Genel Merkezde 14. Katta mukim)
Cumhuriyetçi, Atatürkçü büyük bir seçmen kitle var ülkemizde. Hiçbir seçmen oy vereceği bir partinin böyle kozmopolittik bir yapısı olsun istemez.
Bir vatandaş olarak ben de oy vereceğim partinin daha seçkin, liyakat sahibi kişilerden oluşmasını isterim.
Örnek de verelim. Konya’dan Hüsnü Bozkurt değil neden Abdüllatif Şener,
İstanbul’dan kontenjan milletvekili adayı olarak neden Mehmet Bekaroğlu ve Sezgin Tanrıkulu gösteriliyor? CHP li Prof. Tolga Yarman veya AV. Haluk Pekşen neden gösterilmiyor?
Yüzlerce örnek verebiliriz.
Öztürk Yılmaz’a tekrar dönelim.
Öztürk Yılmaz yukarıdaki oluşumlara karşı çıkmıştır ve partiden ihraç edilmiştir.
Öztürk Yılmaz partinin hiç milletvekili çıkaramadığı Ardahan’dan aday gösterilmiştir. Öztürk Yılmaz kendi çabalarıyla köy köy gezerek partiye oy vermeyen seçmenleri ikna ederek 2 dönem Milletvekili olarak partiyi temsil etmiştir.
Öztürk Yılmaz nitelikli bir Büyükelçi, birikimli bir devlet adamıdır. Yapılan yanlışlıkları içine sindirememiştir.
Öztürk Yılmaz 5-6 yabancı dili konuşabilen bir diplomattır.
ÖZTÜRK YILMAZ CHP VE YÖNETİCİLERİNE BAŞKALDIRMIŞTIR.
İhraç edilen bir Milletvekili ya kendine yakın gördüğü bir yerde yer alacak, ya da bağımsız olarak maaş alıp oturaktır.
İşte Öztürk Yılmaz bunları kabul etmeyen Anadolu tabiriyle ele avuca sığmayan bir kişilik sahibidir.
Ben ve benim gibi çürümüş düzene başkaldırmak isteyen tüm yurttaşlarımızın burada olmasını candan desteklediğimiz için Yenilik Partisindeyiz.
Çünkü;
AKP ve TEK ADAM REJİMİ ÇÜRÜMÜŞ, KOKUŞMUŞ ORTAÇAĞ ZİHNİYETLİ BİR YAPIDIR.
AKP tek adam yönetimini Teokratik (Dini Yönetim) rejimle taçlandırmak peşindedir.
Bunun yıkılması ancak Türk Milletinin topyekûn bir hareketle demokratik yollardan köylerden başlayıp şehirlere kadar örgütlenmesiyle mümkündür.
CHP ise günü kurtarma peşindedir.
Dostlarım dediği siyasi partiler daha dünün AKP kurucu ve yöneticileridir.
Kahramanmaraş’ı, Sivas Madımağı, Çorum’u, Erzincan Başbağlar’ı, Ümraniye’yi, Gazi Mahallesini kana bulayanlar, katledenler ile demokratik rejimi yeniden kurmak, düşünmek ve hayal etmek aymazlıktır, politikayı bilmemektir.
Muhalefet partileri 20 yıldır ülkeyi uyuşuk ve utangaç bir muhalif olarak yönetmeyi içselleştirmişlerdir.
Her ne şartlarda olursa olsun ülke bu karabasan gibi halkın üstüne çöreklenmiş, devletin tüm kazanımlarını yandaşlarına peşkeş çeken ve ülkenin her yanı yağmalanmaya devam edilen bu Emevi Selefi Arap Çöl Bedevisi sevicilerinden çok acilen kurtarılmalıdır.
Siyasal iktidar kazanamayacağı bir seçime girmeyi düşünmeyecektir.
Bunun Tek çıkış yolu Demokratik sistem olan TBMM Hükümet sistemidir. Kuvayı Milliye Ruhudur.
Yenilik Partisi gittikçe büyüyen genç ve dinamik kadrolarıyla yönetime hazırlanmayı sürdürmektedir.
Bu vesile ile tüm yurttaşlarımızın Kurban Bayramını en içten dileklerimle kutlar saygılar sunarım.
