Erdem GÜNALP
28.11.2024
Doksanlı yıllardan 2024 yılına uzanan bir zaman dilimi hala bir arpa boyu yol alamadık. Doksanlı yıllarla başlayan acılar katledilen canlarımız, Musa Anter, Uğur Mumcu, Ahmet Taner kışlalı, Hrant Dink daha birçok aydınımızı katleden caniler nerelerde bilen var mı?
Dokuz yıl önce Diyarbakır baro başkanı, barışın elçisi, yüreği insan sevgisi ile dolu insanı, Bölge halkının hukuki sorunlarını bir karşılık beklemeden savunan TAHİR ELÇİ’yi katledenler nerede? 1977 bir Mayıs’ında, Kahramanmaraş’ta, Çorum’da, Sivas’ta, Malatya’da. Gazi’de, Ümraniye’de, Uludere’de, Reyhanlı’da, Soma’da. Ermenek’te ve Gezi’de, katledilen canlarımızın katilleri nerede bilen var mı?
Diyarbakır’da, Suruç’a, Ankara gar meydanında ve Tahir Elçiye uzanan katliamların sorumluları aynıdır; peki sorumlular nerede, hukuki prosedür ne safhada bilen var mı? Bilen varsa cevap versin.
22 yıldır ülkenin kaderini elinde bulunduran AKP’nin saray iktidarı üç ”Y” ile çıktıkları yolda yoksulluğun batağına, yolsuzluğun batağına ve yasakların batağına saplanmış durumda. Yoksul halkın açlığın sefaletin içinde inim inim inlerken bu sesleri ve acıları ne duyan var ne gören nede konuşan var.
Bu iktidardan kurtulmanın yolu ezilen, ötekileştirilen yok sayılan halkların ilkeli onurlu, bütünlük içinde ortak mücadele etmeleri gerektiğine inanıyorum, çünkü katmanlar arasındaki gelir dağılımındaki uçurum gün geçtikçe, aradaki makas daha da açılıyor.
Yoksulluk tanrıya yakınlık diyerek halkını kandıranların, yaşamlarına baktığımız zaman bu dünyada cenneti yaşadıklarını görüyoruz. Ama şundan haberleri yoktur diye düşünüyorum!
Din insanın yüreğindeki VİCDANIDIR VİCDANI Vicdanı olmayanlar paylaşamazlar bölüşemezler, çünkü insan olma erdemlerini yitirmişlerdir, hep bana hep bana diyerek ceplerini doldurmaya devam ederler. İŞTE DİYANETİN BÜTÇESİ yüzde kırk artırılarak 130 milyar olduğu ortada, Amerika’da yeni villalar yapmaya devam etsinler.
Katliamların, yoksulluğun ve demokratik hak ve özgürlüklerin yolunu açmak için öncelikle yasama, yürütme ve yargının kamusal kollarının halka açık denetlenir olması gerekirken, maalesef verilen soru önergelerine dahi cevaplar verilmiyor.
Bu sorunların çözümü için yoksul halkın sorunlarını, kendi sorunları gibi düşünen bir iktidara acil ihtiyaç olduğunu sağır sultan dahi biliyor. ”HEMEN ŞİMDİ ERKEN SEÇİM”
Sokaklarda üzülerek ifade etmeliyim ki, yaşanan kadın katliamları, çocuk katliamları, küçücük yavrularımızın bedenlerine uzanan ellere aileden sorumlu bir bayan bakan bir kereden bir şey olmaz diyerek sonradan yaşanacak acılara kapı araladığını, özel hasta hanelerin yoğun bakım servislerindeki yaşanan bebek katliamları unutmak mümkün mü?
Ülkesini sorumluluğunu, bağımsızlığını kendilerine şiar edinmiş Sol ve sosyal demokrat partiler, demokratik kitle örgütleri Disk, KESK, TMMO, TTB. Barolar birliği, 15.16 Haziran 1970 ruhunda bütünleşerek, gezi ruhu ile direnerek sorunlarımızı, özgürlüklerimizi, kadınlarımızı ve kızlarımızı ve bebelerimizi katleden canileri faillerini yargıya teslim etmek iktidarın öncelikli görevi olmalıdır.
Yoksa Ata Sözümüzün dediği gibi “Bana dokunmayan yılanlar bin yaşasın” diyerek, yaşattığımız yılanların bir sonraki durağının bizler olacağı hiç kimse unutmasın.
ÜLKESİNİ SEVENLER KATLEDİLİYOR, YAŞAYANLAR İSE YOKSULLAŞTIRILIYOR BİLEN VARMI?
Erdem Günalp