Türkler ve Araplar

İsmail HABOĞLU

Pazartesi ve Salı yazılarımızda; “Arap Kültürüyle İslam Dinini birbirine karıştıran, daha açık bir ifadeyle; “Bilinçli olarak karıştırmak isteyen Araplaşma sevdalısı zavallı bir kitleyle iç içe yaşadığımızı” anlatmaya çalıştık.

Fırsatını bulsa, “ben Türk değil Arap’ım” diyecek kadar aklını, fikrini dinle bozmuş bu zırcahil kitle, bu ülkeyi her konuda yerinde saydırıyor.

Araplaşır, Arap olursa; ‘çok daha iyi bir Müslüman olacağını’, Tanrı’ya daha yakın olacağını sanıyor.

Malum birileri de “bu zihniyetin cehaletini” oya dönüştürdüğü için özellikle cahil kalmaları için çaba gösteriyor.

Sonuç?

Sonuç, işte ülkemizin hali.

Dışardan, içerden herkes bu cahil kitlenin, cahil kalması için elinden geleni ardına koymuyor.

Onlar uzayda koloniler kurma çabası içindeyken, biz ve bizim gibi ülkeler bu cahil kitle yüzünden yerlerde sürünüyor, gelişmiş ülkelere el avuç açıyoruz.

*    *    *

Şimdi bu girizgâhtan sonra asıl konumuza dönersek;

Her milletin kendisine göre özellikleri vardır.

Bu özellikler genetik kodlara kaydedilerek, kuşaktan kuşağa aktarılır.

Bu aktarımlarda en büyük rolü, kültür oynar.

Çünkü kültür, kolay kolay değişmez…

Din, bu kazanımı biraz etkiler ama kültürün köküne / kökenine inemediği için yılların / asırların oluşturduğu kazanımları bozmaya gücü yetmez.

Bunun en tipik örneği Türkler ve Araplardır.

* Kadına bakış açısından, Araplar ile Türkler arasında tam bir zıtlık vardır. Arap’a göre kadın eşyadan ibarettir. Ödünç dahi verilebilir.

Oysa Türk kültüründe kadın evin direğidir.

* İhanet, Arap Kültürünün bir parçasıdır. İlk halifeler dahi ihanet ile katledilmiştir. Türklerde ise ihanet en ağır suçtur.

* Arap asla sözünde durmaz. Bu kültürel anlayış, ”Şeriat söz tanımaz” deyimi ile hukuki bir yapı kazanmıştır.

Türkler ise her koşulda sözünde durur. Bir Türk için sözünden dönmek, kültürel açıdan kabul edilemeyen bir davranıştır.

*Araplar, ”İslam’ı kendilerine inmiş bir din” sayarlar. Arap olmayan Müslüman Milletlere, “MEVALİ” derler.

Mevali’nin malı, canı, karısı, kızı, parası Arap’a helâl sayılır.

Türkler ise İslam’ı, insanlık için inmiş evrensel bir din olarak kabul eder.

* Arap kültüründe, “kuvvetliden taraf” olmak vardır. Arap’ın zayıf ile işi olmaz.

Türk kültüründe ise ”Zayıfı korumak ve zayıftan / mağdurdan yana olmak” vardır.

* Araplarda empati (kendini başkasının yerine koyma) kültürü gelişmemiştir. Hak ve adalet tanımaz.

Oysa Türkler ”adalete ” inanır. Her davranışının gerisinde, haklı olduğunu ispat etme telaşıyla hareket eder.

* Araplar Türkleri hiç sevmezler.

Sevmezler çünkü, 1258 yılında Bağdat’ın Hülagü Han tarafından ele geçirilmesini hiç unutmazlar.

Sevmezler çünkü Hülagü Han, Bağdat’ı fethederek Abbasi Halifeli’ğine son vermiştir.

Oysa bu olaya kadar Araplar, ta Orta Asya’ya kadar uzanmış; milyonlarca Tengrici Türk’ü, Arap lejyonerler vasıtası ile İslam’a çekmiş; din üzerinde Türk’ü, Türk’e kırdırmıştır.

* Araplar, geri kalmalarını dün de bugün de hâlâ ve hâlâ Türklere mal ederler.

Oysa 100 yıllardır Türk egemenliğinde değiller ama hâlâ bir adım ileri gidemediler, gidemezler de…

Buna karşın akıl dışı iddialarına halen devam ederler. Arapların Türk nefretine karşı, Türkler, Arapları ”necip millet” diye onurlandırıyor. İlginç taraf, din etkisiyle Türkler Arap gibi davranmaya çalışıyor.

* Uluslararası ilişkilerde, Arapların Türklere karşı negatif tutumu değişmez.

Özellikle Şii Araplar için bu tutum kesin kuraldır.

Nedeni de Türklerin Mısırdaki Şii Halifesini 1171 yılında ortadan kaldırmasına dayanır.

Bu negatif davranış günümüzde bile devam eder.

Anımsayın, geçen yıl Suudiler ve BAE, Türklere karşı kullanmak üzere Yunanistan’a uçak gönderdi.

* Araplar, Yahudileri kuzen kabul ederler. Her ikisi de İbrahim soyundandır.

İki oğlu vardır Hz. İbrahim’in…

İshak’ın soyundan gelenler Yahudileri, İsmail’in soyundan gelenler de Arap Milleti’ni oluşturur.

Tüm dünya tanık oldu ki; Araplar ve Yahudiler, Kudüs konusunda uyum içineler.

Filistinlileri savunmak da biz Türklere kaldı.

* Araplar tarihini bilir ve unutmaz.

Osmanlının 1517 yılında Halifeliği, Kılıç Hakkı olarak almasını, o tarihten bugüne asla kabul edemediler.

Araba göre, Hilafet, Haşimi soyuna aittir. Türk’ten Halife olmaz. Osmanlının, Haşimi soyuna maaş bağlaması, İstanbul’da mal mülk-yalı vermesi onları kandıramadı. Araplar, 1916 yılında Halifeye isyan ettiler.

* Osmanlı geçmişini unutmuş bir aile devletidir.

Atalarının 500 yıl Çini, 1000 yıl Hindistan’ı ve İran’ı idare ettiğini çoktan unutmuş / unutturmuştur.

Bu unutma / unutturma gafleti, Türk Tarihini, İslam Tarihi ile başlatan gerzeklerin oluşmasına neden olmuştur…

Böyle bir şey olabilir mi?

Türk, Arap’a nasıl yamanır?

Türkler yer kürenin en eski milleti, ilk uygarlığı, ilk erki, ilk devleti. Bunu bütün kaynaklar doğruluyor.

Türk ile Arap, hem ayrı kavim hem de taban tabana zıt karakterler.

Hiç Arap ile Türk bir olur mu.?

Türklük bu denli ucuz mu?

Türk kim, Arap kim?

Arap yalakaları bunu iyi bilsin.

Alıntı Yeni Alanya Gazetesi 24.01.23

Bir yanıt yazın

Başa Dön