Türkler Mevalidir, İslam’ı Asla Temsil Edemezler

YORUMCULAR’DAN

Türkler Mevalidir, İslam’ı Asla Temsil Edemezler

Emevi Arap ırkçılığının ürünü olan mevali konusunun tarihsel süreci ve günümüze etkileri hala devam etmektedir.

Öncelikle bu mevali meselesinin çıkışını, nerede başladığı ve neden Türkler günümüzde bile mevali olarak sürekli hedef tahtasına konuluyor. Bu meseleyi doğru anmamız için mevalinin sözlük anlamına bakarsak; azat edilen köle, yani bizim inceleyeceğimiz konuda mevali “köleler” demek oluyor.

Peki, kimdir bu mevaliler?

İlk İslami fetihlerin ardından kendi istekleriyle Müslüman olan, çoğunluğunu doğuda İranlılar ve Türkler ’in, Kuzey Afrika ve Endülüs’te Berberiler’ in, Mısır’da Kıpti’lerin oluşturduğu gayri Arap Müslümanları ifade etmek üzere kullanılmaya başlanmıştır.

Kısaca Arap olmayan tüm Müslümanlar bunlar için mevali sayılıyor. Çünkü Kuran Mekke ve etrafında yaşayanlara bedevi Araplara gönderildiği ve Arapça olduğu için kendilerini özel kavim sayarak, kendileri efendi geri kalan herkesi de köle statüsüne koymuşlardır. Tıpkı günümüz Siyonistlerinin anlayışı gibi.

İlk 4 halife döneminde mevali olanlara eşit hukuki haklar verilmiştir. Çünkü Müslüman olduktan sonra din kardeşliği anlayışından dolayı herkes eşittir(!) Fakat ırkçı Emeviler döneminde işin rengi değişiyor. Bir anda büyük bir sahaya yayılan Araplar devletlerini yönetecek kabiliyet ve devlet geleneğine sahip olmadıklarından, İslam öncesi yan kabileyle savaşan, birbirine sürekli kan davası güden basit bir anlayışa sahip çöl bedevileri medeniyet görünce şımarmış bir de kendilerini özel zannedince mevaliye (Arap olmayan Müslümanlara) zulüm başlamıştı.

Arap tarihinde yukarıda saydığımız mevali grubundan ziyade mevali denince Arapların aklına hep Türkler gelir.

Arap geleneğine göre; Mevali’nin malı, parası, karısı, kızı Araba helal sayılıp, mevaliden doğan çocuk veliaht olamayacağına göre bugün sözde âlim gezinenlerin bahsettikleri Darü’l-Harp statüsünden hiç çıkmıyor bu Mevali Türkler. Onlara göre devlette kursalar, İslam adına seferler yapsalar, ülkenin dörtbir yanına muhteşem camilerde yapsalar, kıyamete kadar mevalidir ve onların zenginliklerini yağmalamak, çalmak ve çırpmak helal sayılır.

Şimdilerde ülkemize sığınmacı adında doluşan Suriyeli, Pakistanlı, Afganlı ve bilmem ne belalılar “Türk kadını istiyoruz” naraları atıp, kadınlarımızı kızlarımızı taciz edip direnenleri ise başını taşla ezerek öldürmeleri veya yaralamaları vb saldırıları boşuna değil anlayacağınız. Biz hep mevaliyiz yani biz Müslüman değiliz. Müslümansak bile samimi değiliz yine Darü’l-harp sayılıyoruz onların bağnaz değer sayımlarına göre…

Okuyucularımız biraz gerilmiş olabilirler.
Fakat gerilmeyeniz daha erken…

Tarihsel süreci yorumlayarak devam edelim;

Tarihin hiç bir döneminde Araplar, Türkleri kendileri ile eşit Müslüman saymadılar. Zira Arap kültürüne göre, Mevali’nin iktidarı meşru sayılmıyor. Mevaliden doğan çocuklar halife olamıyordu özellikle Emeviler döneminde. Annesi arap olacaktı. Hatta bugün hilafet tekrar getirilse ve halife bir Türk olsa Ortadoğu’da isyan çıkararak coğrafyamızı kan gölüne çevirip ateşe atmaktan çekinmezler.

Bizler özellikle devletimizin yönetiminde Türk anneden ve babadan doğan birini tercih ederizki, kadim Türk devletleri geleneğinde de bu vardır. Buna, Mete Han babası Teoman’ı gelenekten gelen hakkı olmasına rağmen tahtı çinli prensesten doğan çocuğuna vermek istediği için öldürmüş olduğunu örnek gösterebiliriz.

Mevali konusuna tekrar dönersek, Emevilerin ırkçı politikaları Mevali olan askeri ocağa kaydetmemeleri, onlara maaş vermemeleri, savaşlarda zorla geçici askere alıp öne sürmeleri, ganimetten aldıkları payı düşürmelerinden tutunda bir sürü böyle aşağılayıcı ikinci sınıf muamelesi görmelerine neden olan uygulamalar çokça var. Mesela mevali’nin yürürken Arabın öne geçmesi bile suç sayıldığı aşağılık uygulamaları vardı. Ee hani din kardeşiydik?

Tabi bu ayrıştırıcı ve kuutplaştırıcı uygulamaları Emevilerin sonunu getiriyor devlete karşı yapılan bütün isyanlara Mevali destek veriyor, Emeviye karşı birleşiyorlar ve haklarını almak için Emevileri yıkıyorlar. Hatta bunların mezarlarını da yıkanlar oluyor.

Abbasiler döneminde ise haklarını alıyorlar. Hatta annesi Türk olan halifeler de oluyor ki Abbasi hilafetinde Türk etkisinin artmaya başladığı dönem de Halife Mutasım dönemidir. Fakat mevalinin iktidarını meşru görmeyen Araplar her fırsatta tabiki onları sırtından bıçaklıyor ve isyanlar çıkarıyordu. Türkler ise ısrarla tüm bunlara rağmen Araplara layık olmadıkları sevgiyi göstermişler, siyasi ümmetçilik yaparak, Arapları bile kendilerine güldürmüşlerdi.

Hatta sıkışınca Türklerden yardım dilenen Bağdat’taki Abbasi Halifesi, kendini kurtaran Selçuklu Sultanı Tuğrul Beye kızını vermedi. Gerekçe, Tuğrul Bey’in Türk olması ve Mevali sayılmasıydı.

Hilafeti temsil eden Osmanlıya karşı, İngilizlerle beraber savaşan arap isyancılar binlerce Mehmetçiğimizin vahşice kanını akıttılar. Bu anlayışın gerisinde MEVALİ geleneği yatıyordu. Osmanlıya isyan eden Arapların başındaki isyancı Şerif Hüseyin İstanbul doğumluydu ve Haşimi soyundan geldiği için Mekke Şerifi tayin edilmişti. Hain Şerif Hüseyin’e göre, Türkler Mevali idi. Mevaliden Halife olamazdı. Mevali’nin iktidarına karşı gelmek, İslam’a karşı durmak anlamına gelmez hatta İslamı yücelten bir hareketti. Bu anlayış, Arapların Türklere karşı isyan etmelerine yeterli gelmiştir.

Günümüzden de bir kaç örnek verelim;
2020 Mart ayında suudi müftüsü Türkler Mevalidir, İslam’ı temsil edemezler diye fetva verebilmiştir. Türklere karşı Suudilerin, Yunan tarafını tutması ve PKK’ya hala para yardımı yapmasının gerisinde de Mevali anlayışı yatıyor. Bu tarihi gerçeği her Türk bilmeli.

Selanik göçmenleri Sabetayisttir onlar müslüman sayılmaz gibi fetvalar veren müftüye gelirsek, ha Suudi müftüsünün Türklere bakışı, ha elimizle beslediğimiz Diyanet müftüsünün Türklere bakışı. Yok aslında bir birlerinden bir farkı..

Sona gelirken, şunu özellikle belirtmekte fayda görüyoruz.
Türkler tarihleri boyunca kimseye köle olmadı her daim özgürlüğü için savaştı. Ancak Araplar için dün neysek bugün de oyuz.


Mevali meselesini sizi tarihlere ve isimlere boğmadan genel hatlarıyla anlatmaya çalıştık. Umarım beğenirsiniz. Unutmayın tarih ders almayanlar için tekerrür eder…
***

Yorumcalar’dan…

Kaynaklar: TDV İslam Ansiklopedisi -Emevi, Abbasiler ve Mevali maddeleri, Bernard Lewis-Tarihte Araplar, fetvaların verildiği dönem gazeteleri.

Bir yanıt yazın

Başa Dön