Erdem GÜNALP
Değerli yol arkadaşlarım emperyalist güçler işgal etmek istedikleri ülkelerin mazlum halklarına her zaman şu söylemle yola çıkarlar, ülkenize demokrasi, insan, hak ve özgürlük getireceğiz derken, önceden planladıkları teorilerini işgal edeceği ülkelerde kendi işbirlikçilerini iktidar yapmayı ihmal etmezler.
İşgal edecekleri ülke halkların büyük tepkisi ile karşılaştıkları zaman demokrasi insan hak ve özgürlüklerinden söz edenler, savaş tamtamları ile işgal ettikleri ülke halklarını kan ve gözyaşına boğarak mazlum halklara ölüm kusmaya başlar.
İsrail – Hamas savaşı iki taraf arasından bir danışıklı dövüş mü diye kendi kendime sorular sormuyorum, desem yalan söylemiş olurum, soruyorum?
Hamas yıllar önce Filistin Kurtuluş örgütünden ayrılmış bir grup.
Israil Amerika’nın Ortadoğu’daki küçük ayağı, aynı zamanda İsrail çok güçlü bir istihbarat örgütüne sahipken nasıl oluyor da Hamas İsrail’e sızabiliyor, bir bölgeyi işgal edebiliyor 250 kişiye yakın İsrail vatandaşını esir alabiliyor, düşündürücü değil mi?
İsrail – Hamas savaşında yaşanan acılar hepimizin gözleri önünde binlerce Filistin halkının yurtları, yuvaları başlarına yıkılıyor çoluk çocuk demeden insanlar, çocuklar katlediliyor, halk kendi topraklarından sürgüne gönderiliyor.
İsrail savaşlarda korunması gereken Hasta haneleri vuruyor, Gazze’ye giren insani yardımları engelleyerek savaş suçu işliyor, alenen soykırım yapıyor.
Birleşmiş milletlerin savaşın durdurulması için yaptığı çağrılara kulaklarını tıkayan İsrail başbakanı Netanyahu’nun yaptığı bir soykırımdır. Acilen Lahey Adalet Divanında yargılanması gerekir.
Ama Amerika başkanı Biden İsrail’e yaptığı ziyarette dünyanın gözünün içine baka baka İsrail’e her türlü yardım yapmaya hazır olduğunu söyleyerek savaş gemilerini Akdeniz’e göndererek dünyaya meydan okudu.
Dünya liderleri ve birleşmiş milletler, bu acıları duyanlar var mı? Görenler var mı? Konuşanlar çok ama maalesef bu acıları durduran yok.
Dünya liderimiz bu gemilerin burada ne işi var diyene kadar Netanyahu hakkında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinden bir tutuklama kararı çıkarsa da bir görsek, dünya lideri olduğunu.
Eski İsrail Başbakanı Kasap Şaron tarafından İsraillin başkenti Kudüs’e hoş geldiniz dediğinde, burası İsrail’in başkenti değildir diyemediğiniz gibi, ilk defa bir Müslümana verilen Yahudi özgürlük nişanı verildi size, geri gönderinde gören görsün, el mi yaman, bey mi yaman DÜNYA LİDERİMİZ.
Mazlum halklar dünyanın muhtelif bölgelerinde Savaşlara boğuşuyor. İşte Rusya Ukrayna savaşı kazananı kim? Hiç kimse, kaybedeni kim? O ülkelerin mazlum halkları. İşte İsrail – Hamas savaşı kazananı kim? Hiç kimse, kaybedeni o ülkelerin mazlum halkları. Geçmişte Sudi Arabistan -Yemen savaşı kazananı kim? Hiç kimse, kaybedeni özellikle Yemen halkı.
İşte; Sekiz yıllık İRAN – IRAK savaşı. İşte; Amerika Irak savaşı bir milyon insan hayatını kaybetti, ülke üç parçaya bölünmüş durumda ülkenin doğal kaynakları tarumar edilerek bitirildi.
İşte; LİBYA diş güçlerin kışkırtmaları ile tarumar edildi şu an ülke üç parçaya bölünmüş durumda açlık ve yoksullukla boğuşuyor.
İşte; SURİYE Amerika, Rusya ve Daiş İslamcı terör örgütlerinin öncülüğünde Amerika ve Rusya devlet silahlı güçlerini ülkeyi tarumar ederek dört parçaya bölünmüş durumda. Binlerce insan hayatını kaybetmiş, binlerce insan yerinden yurdundan oldu, Emevî camii özlemi kursağımızda kaldı!
Değerli can dostlarım; Dünya ülkelerini yöneten siyasiler şunu kafanıza mı yazacaksınız. Yüreğinize mi yazacaksınız eğer vicdanınız varsa oraya soracaksınız. Nerenize yazacaksanız yazın savaşlar zaruret olmadığı müddetçe bir CİNATETTİR. Bu cinayetlerin asıl sorumluları da kararların altına imza koyan siyasilerdir.
Unutmayın ki; birinci ve ikinci DÜNYA savaşlarını yaşadı. Yaşanan bu acıları tarih sayfalarının kapaklarını açarak bir kere daha okuyun.
Siyasiler bundan sonraki alacağınız kararlarda beyninizle değil, vicdanınızla hareket edersiniz. Çünkü beyniniz çıkarlarınızı, vicdanınız insanlığınızı korur sakın unutmayın.
SAVAŞLARIN DEĞİL, BARIŞIN, DOSTLUĞUN, KARDEŞLİĞİN imzalarını atarak insanlığa katkı sunmuş olursunuz.