Temel SAĞIROĞLU
AKP DÖNEMİNDE BİR TANE BİLE SAVAŞ UÇAĞI ALINMAMIŞTIR.
BİR F-16’NIN ÖMRÜ MAKSİMUM 35 YILKEN, ÜLKEMİZDE Kİ EN YENİ F-16 31 YILLIKTIR. HEM ORDUYA KUMPASLAR, HEMDE SAVUNMA ARAÇLARININ ALINMAMASIYLA TÜRK HAVA SAHASI, EN FAZLA 4 YIL İÇİNDE TAMAMEN SAVUNMASIZ KALACAKTIR.
KENDİNİZE GELİN TEHLİKE ÇOK ÇOK BÜYÜK …
Sadece ve sadece doğruları yazarım. Eğmeden, bükmeden, korkmadan, tam olarak şimdi yapacağım gibi. Siyasetçiler, partiler, seçimler umurumda bile değil. Korkunç yarınlara koşar adım yol alıyoruz.
Beyler, hanımlar, gençler; lütfen kendinize gelin.
Ülkemiz büyük bir tehdit altında. Bu tehdittin kaynağı sizlere anlatıldığı gibi dış güçler falan değil, bizatihi Adalet ve Kalkınma Partisi‘nin ta kendisidir.
Yerliyiz, milliyiz diyerek her fırsatta savunma sanayi için yaptıkları yatırımlardan bahseden iktidarın gerçekte neler yaptığını, Rusya’dan S-400 füze sistemine neden sahip olmak istediğini, Yunanistan’ın Ege Denizi’nde bulunan adaları neden işgal ettiğini öğrenmek istiyor musunuz?
Öyleyse sıkılmadan okumaya devam edelim.
İŞTE GERÇEKLER…
Bir zamanlar övüncümüz, gururumuz göklerin kartalları olan Türk Hava Kuvvetleri, cumhuriyet tarihi boyunca hiç olmadığı kadar zor bir durumun içindedir.
Neden?
Ülkelerin hava kuvvetlerinde ki en caydırıcı silah sahip oldukları savaş uçaklarıdır. Savaşta ve barışta en etkili güç budur. Envanterler de 1. Sıraya yazılır. Ülkelerin hava gücü savaş uçaklarının sayısı ve bu uçakların özelliklerinden olan, düşük görünürlük, dahili silah yuvası, yüksek manevra kabiliyeti, artırılmış durumsal farkındalık ve sensör füzyonu gibi özellikleri ile değerlendirilir.
Her zaman olduğu gibi herkesin anlayabileceği ve çok basit bir şekilde AKP iktidarının Türkiye Cumhuriyeti’ne hizmet yerine ne şekilde zarar verdiğini, TSK’yi nasıl bitirdiğini anlatacağım.
Önce Türk Hava Kuvvetleri’nin savaş uçakları envanterine bir göz atalım.
F16 SAVAŞ UÇAKLARI
- 36 adet F-16 Block 30
- 101 adet F-16 Block 40
- 71 adet F-16 Block 50
- 29 adet F-16 Block 50+
TOPLAM : 237 adet
Felaket bunun neresinde, ne güzel işte oldukça fazla uçağımız var diye mi düşünüyorsunuz?
Lütfen okumaya devam edelim.
• Her ne kadar 237 tane savaş uçağımız olsa da özellikleri bakımından etkin ve caydırıcı güce sahip olan F16 savaş uçağımızın sayısı 100 adettir.
Yani; - 71 adet F-16 Block 50+
ve - 29 adet F-16 Block 50+
= 100 (toplam 100 adet)
Kalan 137 savaş uçağımız teknolojik özellikleri bakımından eksik ve yetersizdir.
• F-16 uçaklarının bakımları iyi yapıldığı sürece 8 Bin saat ve 35 yıl görev yapabilirler. Buna karşın ABD ordusu 8 bin saati dolduran uçaklarını emekliye ayırmaktadır. Mali imkânı ABD kadar gelişmemiş ülkeler ise modernizasyon faaliyetiyle uçakların ömürlerini uzatma yolunu tercih etmektedirler. Ama ne kadar iyi bakım veya modernizasyon yapılırsa yapılsın bu uçakların kullanım ömrünün maksimum 12 bin saatin ve 35 yılın üzerine çıkarılması mümkün değil, imkansızdır.
• Bu uçakların en son versiyonu F16 Block50+ ve F-16V serileridir. Bu seri savaş uçakları her bakımdan diğer F 16 savaş uçaklarından üstündür.
• Türkiye Cumhuriyetinin envanterinde bulunmayan F-16V serisinden 120 tanesine komşumuz Yunanistan sahip olmak üzeredir. (Bugün itibarıyla 40 tanesi kullanımdadır)
Şimdi sıkı durun olur mu?
1- Her fırsatta savunma sanayini şaha kaldırdık. Türk Silahlı kuvvetlerine hayat verdik diyerek övünen, meydanlarda salyalı naralar atarak halkı galeyana getiren AKP iktidarı döneminde tek bir tane dahi savaş uçağı alınmamış ve Hava Kuvetleri envanterine dahil edilmemiştir.
2- Türk Hava Kuvvetleri’nin envanterine giren en genç F16 serisi savaş uçağı 31 yaşındadır.
3- Her ne kadar iyi bakım yapılmış ve modernize edilmiş olsa da envanterimizde bulunan savaş uçaklarının ömürlerini tamamlamasına maksimum 4 yıllık bir süre kalmıştır.
4- DÖRT YIL sonra Hava kuvvetlerimiz tamamen SAVUNMASIZ bir durumda KALACAKTIR.
Yunanistan yakın zamanda farklı blok modellerindeki yaklaşık 137 tane F-16 savaş uçağını F-16V seviyesinde modernize etmek için ABD ile anlaştı. Bu anlaşmanın ardından akla “Türkiye buna karşı ne yapacak?” sorusu gelmektedir?
İşte Rus S400 hava savunma sisteminde ki ısrarın cevabı budur.
16 yıl boyunca kendilerine ve yandaşlarına lale devrini yaşatan AKP iktidarı TürkSilahlıKuvvetleri‘ni çöküşün eşiğine getirmiştir.
Ege’de Yunanistan dengeleri kendi lehine değiştirmiş bunun verdiği cesaretle adalarımızı işgal etmeye başlamıştır.
Ülkemiz bir başka hamle yapmazsa Türk Hava Kuvvetleri belli bir süre sonra (yaklaşık 4-5 sene) caydırıcı gücünü kaybedecek, yaşanabilecek bir olay karşısında aktif olarak saldırı pozisyonunda olabilecek pozisyondan daha ziyade belki S400’e güvenerek savunma ağırlıklı bir yol seçmek zorunda kalacaktır. Bu arada Rusya’ya karşı çaresiz durumda olacağımızı ifade etmeye bile gerek duymuyorum.
Şimdi AKP’li vatandaşların “almayalım YAPALIM” dediğini duyar gibiyim. Öncelikle öyle ha deyince çok gelişmiş bir uçak yapamazsınız arkadaşlar.
Şu an size söylenen yerli ve milli olduğu iddia edilen Atak Helikopterleri, Altay Tankı, İHA ve SİHA’ların da % 100 Türk üretimi olduğu kesinlikle doğru değildir.
• Atak Helikopterlerinin tasarımcısı ve üreticisi İtalyanların Agusta Westland firmasıdır. İtalyan silahlı kuvvetleri tarafından Rantabl ve etkili olmadığı gerekçesiyle envanterlerinden çıkardığı hava savunma ve saldırı helikopterleridir.
• Altay Tankı‘nın güç grubu geliştirilmesi ihalesi için 5 firma teklife çağrı dosyası verilmiş Altay tankının güç grubu geliştirilmesi için TÜMOSAN ile anlaşılmıştı. TÜMOSAN teknoloji yetersizliği nedeniyle proje için yabancı ortak aramış ancak bulamamıştı . Yabancı ortak bulunamaması nedeniyle Savunma Bakanlığı tarafından ihale iptal edilmişti.
• İHA ve SİHA’ların motor aksamı Avusturya’dan ve İsrail kökenli bir markanın Amerika’da faaliyet gösteren firmalarından tedarik edilmektedir.
Şimdi bu bilgilere ‘’ doğru değildir’’ diyebilecek bir araştırmacı, bir gazeteci, bir vatandaş veya bir uzman çıkar ve gerçekten doğru olmadığını belgeleriyle ispat ederse;
Şerefim ve namusum üzerine yemin ederim ki; bundan böyle AKP iktidarı ve politikaları aleyhine tek bir harf dahi yazmayacağım.
Halkımdan özür dileyecek ve ‘’ ben bir yalancıyım’’ diyerek gazeteciliği bırakacağım.
Aksi durumda aynı onurlu davranışı sizlerden bekliyor olacağım.
Tabi eğer boynunuzda bir tasma, midenizde haram lokma, fıtratınızda hırsızlık yoksa…
Sevgiyle kalın…