RIFAT SERDAROĞLU DİYOR Kİ !…

Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan;

Kavga ettik anlatamadım, defalarca mahkemelik olduk anlatamadım.

Türk Tarihinden onlarca örnek verdim anlatamadım.

İslam Tarihinden her biri kitap olacak öğütler verdim yine anlatamadım!

Velhasıl size dert anlatmanın ne kadar zor olduğunu bir kez daha gördüm.

Becerebilir misiniz bilemem ama hayatınızda bir defa olsun, yalansız-dolansız-art niyetsiz bi sohbet edelim istedim.

Konuşalım, içimizde bir şey kalmasın!

-Siz Türk Milletinden ne istediniz de, Türk Milleti size vermedi?

Sayın Şevket Kazan ve Oğuzhan Asiltürk’ün bana söyledikleri gibi, eskiden zaman-zaman oturduğunuz evin kirasını ödeyemediğinizi, partiden maddi destek aldığınızı çok insan gibi ben de biliyorum.

İstanbul Büyükşehir Başkan Adaylığına seçilmeniz sırasında partinizde yaşananları da biliyorum.

*1994’te Türkiye’nin en büyük İl’ine “Başkan” seçildiniz.

Sonunda parasızlık bitmişti!

Belediye başkanlığı Göreviniz bittiğinde tam tamına 1,5 Milyar Dolar paranız vardı.

Bu parayı nasıl elde ettiniz ?

(Bunu, Türkiye’deki para hareketlerini en iyi takip edebilen Sayın Rahmi Koç söylemiş ve dostunuz Aydın Doğan da bu haberi Hürriyet Gazetesine manşet yapmıştı.

Siz Rahmi Bey’i mahkemeye bile verememiştiniz!)

İlk tespit şu;

Siz, İstanbul Belediye Başkanı olmak istediniz, Türk Milleti size o koltuğu emanet etti!

Peki siz ne yaptınız ?

Daha sonra, sizi yetiştiren, boğazınızda hala onun verdiği ekmeğin durduğu Erbakan Hocayı, en zayıf anında terk ettiniz ve yurtdışı yani bir zamanlar kurtuluş savaşı verdiğimiz devletlerin  desteği ile bir parti kurdunuz!

Sandınız ki, emperyal devletleri kandırmak, ne yazıktır ki Türk Milletinden olup illegal şekilde beslenen veya cehaleti ile tutsak olmuş bir kısım güruhu kandırmak kadar kolaydır!

*Milletvekili olmak istediniz, Türk Milleti size şaibeli Siirt Milletvekilliğini verdi.

*Başbakan olmak istediniz, Türk Milleti size Başbakanlığı verdi.

Avrupa basını sizi dünyanın en zengin 8. Siyasetçisi ilan etti, sustunuz.

ABD, şaibeli Yurtdışı mal-para varlığınız için komisyon kurdu, yine sustunuz.

İşte belgeler “Bakın benim İsviçre’de hesabım yok, dış ülkelerde para ve mal varlığım yok” diyemediniz.

17/25 Aralık’ta “Milyarlarca Dolarlık” sıfırlama olayını ve yolsuzlukları

Türk Milleti olarak duyduk. Yolsuz para hareketlerini konu alan aile fertleriniz, yakınlarınız ve kazanç ortaklarınızla ilgili ses kayıtlarını içeren Tapelerin doğru-gerçek olduğunu da gördük,anladık ve işlenen suçların varlığına ikna olduk.

*Cumhurbaşkanı olmak istediniz, Türk Milleti size Cumhurbaşkanlığını da verdi.

Bunların hepsi oldu.

Türk Milleti şimdiye kadar hiçbir partiye vermediği zamanı size verdi!

Şaibeleri ile 20 yılı doldurdunuz, yakında 21. Yıla gireceksiniz.

Bunların hepsi oldu mu, oldu…

Peki, Sayın Erdoğan aile fertleriniz, yakın çevreniz ve beslenenler dışında , siz Türk Milletine ne verdiniz?

Çağdaş demokrasiyi kurmaya çalışan Türkiye’yi, tüm dünyada itibarı olan Türkiye’yi, komşularıyla barışık Türkiye’yi bakın ne hale dönüştürdünüz!

Türkiye her gün şehit veren, savaşın kapısına kadar gelmiş bir Ortadoğu ülkesi haline geldi.

Kendi vehimlerinizi, korkularınızı, saçma sapan ve asla gerçekleşmeyecek “Federe İslam Devleti” kurulması için, Türk Devletine düşmanlık etmek için kullandınız.

Ne olduğunu, kim olduğunu bile-bile ABD ve İsrail uşağı FETÖ’nü, Türk Devletinin en mahrem yerine siz yerleştirdiniz. Ve elemanları hala devletin kilit noktalarındalar, görmemeniz bilmemeniz imkansız.

 Diyarbakır Milletvekiliniz Abdurrahman Kurt’un televizyona söylediği gibi;

 “AKP-Cemaat-ABD” beraberce Türk Ordusuna kumpas kurup, kendi milli ordunuzun komuta heyetini felç edip, FETÖ’cüleri darbe yapacak mevkiye ve güce eriştirdiniz!

Türk Milletinin huzurunun çalınmasına izin verdiniz.

Sizin yönetimindeki Türkiye’de hiç kimse yarınından emin değil.

Cevheri yere düşürdünüz Sayın Erdoğan!

Şimdi geçtiğimiz 20 seneye bir de bu gözle bakın!

Ve lütfen artık İslam’ı, Müslümanlığı siyaset için alet etmeyin, Allah’ı kandıramazsınız.

Çarpılacaksınız! 

Kul hakkı yiyenin, servetinin hesabını veremeyenin, milletini koruyamayıp “Çözüm Süreci” diye elinde silah olan eşkıya ile pazarlık yapanın, gençlerimizin ölümüne sebep olanların gelecekleri olmaz, olamaz.

Size çok söyleyeceğim var ama geri kalanları siz ve aileniz yargılanırken “Tanık” olarak mahkemede anlatacağım. O gün gelmek üzere…

Rifat Serdaroğlu

DOĞRU Parti Genel Başkanı 08 Temmuz 2022

Bir yanıt yazın

Başa Dön