KADINA YÖNELİK ŞİDDETE HAYIR !..

KADINA YÖNELİK ŞİDDETE HAYIR !

Erdem GÜNALP

26.11.2022

25 Kasım 1960 yılında Dominik Cumhuriyeti’nde Trujillo diktatörlüğüne karşı mücadele eden Patria Mirabal ve Maria Mirabal Kardeşlerin sistem tarafından katledildiği tarihtir.

Kız kardeşlerin diktatörün askerleri tarafından tecavüz edildikten sonra vahşi bir şekilde katledildikleri günün utanç ve insanlık değerlerinin yerlerde süründüğü günün adıdır.

Ülkemizde ve yakın zaman diliminde İran’da sistemin sözde ahlak bekçileri Tarafından 16 Eylül 2022 tarihinde 22 yaşındaki Jina Amini’nin katledilmesiyle başlayan halk ayaklanması üçüncü aya yakın bir süredir devam ederken, gariban halk çocuklarını katleden mollalar bir türlü kana doymadılar.

İran’da Kadınlar yönelik bu katliamın sorumluları Mollalar Dünya’nın muhtelif ülkelerinde yapılan kadına yapılan şiddeti protesto eylemlerini duymuyorlar görmüyorlar ve ne yazık ki konuşmuyorlar.

1981 yılında Birleşmiş milletler Genel kurulunda alınan kararla 25 Kasım günü kadına yönelik şiddet karşı mücadele ve dayanışma günü olarak kabul edildi.

Üzülerek ifade etmeliyim Dünya genelinde, özelde ülkemizde kadının çalışma alanlarında söz ve karar sahipliği yok sayılacak kadar azınlıkta kalması, kadının ekonomik bağımsızlığınızı ortadan kaldıran ana etkenlerim başında gelmektedir.

Ekonomik bağımsızlığı olman kadın ayakları üzerinde duramaz, özgür bir şekilde yuvasında kendini devamlı baskı altında hisseder, özgürleşemez.

Birleşmiş milletler yayınladıkları bildirgenin birinci maddesi kadınlara yönelik şiddetin önlenmesi ister özel hayatlarında olsun, isterse kamusal alanda cinsel veya fiziksel önlenmesini kalın çizgilerle altını çizdiğini biliyoruz.

Kadın cinayetlerini durduracağız platformu raporuna göre bir ay öncesi yani ekim ayında ülkemizde 36 kadın erkekler tarafından üstelik birçoğu çocuklarının gözleri önünde yaşamları ellerinde alındı.

Kadınları yaşamlarından koparan katiller mahkemede hâkim karşısına çıkarıldıklarında iyi hal uygulaması ile cezalarından belirli indirimler yapılarak, bir zaman sonra halkın içine salıveriliyorlar.

Değerli yol arkadaşların kadına yönelik şiddet özelde ülkemizde yüzde dört yüz artmış olmasına rağmen, ne yazık ki Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilen, kadına yönelik İstanbul sözleşmesini bir gecede tek imza ile ortadan kaldıran saray müdavimi, meclise sormayı bir tarafa bırakın, kadın sivil toplum örgütlerini de dikkate almayarak, kadını yok saydığını açık ifadesi değil mi?

Kadına yönelik şiddetin politik ve sistemli aşikâr olduğuna göre, bu sistemli duruşun karşısında kadın sivil toplum kuruluşlarının örgütlü mücadele edilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Şiddet nereden gelirse gelsin, ne olursak olalım örgütsel yapımızı bütünleştirmeliyiz,

Üç maymunu oynayarak sesimizi çıkarmıyorsak, bu şiddet sarmalının ölümlerin son durağı biz olacağımızı kimse aklından çıkarmasın.

Şunu kimse unutmasın kadının mutlu olmadığı bir Dünya erkeklere de zindandır.

SUSMAK KABÜLLENMEKTİR.

SUSMUYORUZ KABÜLLENMİYORUZ.

Bir yanıt yazın

Başa Dön