ÜLKEMİZ TEHDİT ALTINDA
Nasuh MAHRUKİ
Hepsi (milyonlarca yabancı asker) harekete geçmek için düğmeye basılacak günü bekliyor. Biz kendi vatanımızda mal gibi izliyoruz.
Adamlar bize karşı harekete geçecekler, biz sanki film seyreder gibi boş boş bakıyoruz.
Yandaşların beğenmediği eski Türkiye olsaydı;
Asker sınırdan kuş uçurmazdı. Polis bir şekilde kaçak girenleri tek tek bulur geri yollardı. İstihbarat birimleri kaçakların ve kaçakçıların bulduğu her yeni yöntemi çözer ve karşı önlemini alırdı, aynı yoldan ikinci bir kaçak giremezdi.
Medya gümbür gümbür kaçakların suçlarını, zararlarını, risklerini yazar halkı bilinçlendirirdi. İş dünyası ekonominin alt üst olmaması için aktif mücadele eder, her tür desteği sağlardı. Sivil toplum örgütleri alışıldık, alışılmadık her tür yöntemi kullanır, yerelde kendi çapında çözümler geliştirirdi. Öğrenciler bile bu mücadelenin bir parçası olurdu.
Eski Türkiye olsaydı, bugün beka sorununa dönüşen sığınmacı ve kaçak sorunumuz olmazdı çünkü eski Türkiye kendini korurdu.
İktidar, Türkiye’nin kendini savunma sistemlerini politize ederek zayıflattı, çürüttü, yok etti. 6 Şubat depremlerinde bunun nasıl korkunç sonuçları olabileceğini hepimiz canlı canlı yaşadık tam 6 ay önce bugün ve izleyen günlerde.
Sırada daha büyüğü var.
Türkiye artık her tür olaya, saldırıya, manipülasyona ve tehdide açıktır ve kendini savunma kapasitesi de eskiye göre çok sınırlıdır.