İktidar ya da muhalefet, Onlar değişime direneceklerdir

Bundan tam 3 yıl evvel 19.11.2020 tarihinde Düşün Haber’de yayınladığımız bu yazımız her nedense aradan geçen 3 yıl sonra sakıncalı görünüp Facebook tarafından engellenmiş. Güler misin, ağlar mısın?

Yazının aslına hiç dokunmadan aynen yeniden yayınlıyoruz.

Facebook’un kolları uzun biliyoruz. Yazılarımızı “Engellemeye, Spam” demeye devam ededursun, bizde yayınımızı karınca kararınca sürdürmeye devam edeceğiz. Kimseden emir alacak değiliz.

Yazımızı tekrar ediyoruz.

Söylenilen ve öngörülen tüm hususlar 3 yıl sonra gerçekleşti. Ana muhalefette Kılıçdaroğlu yerini genç Özgür Özel’e bıraktı. Geriye kaldı siyasal iktidarın değişimine. Ana muhalefet partisine büyük yükümlülükler düşüyor.

Bir ağaç gibi yerinden hiç kıpırdamayan siyasal iktidarın sürekli sallanması ve kökünden oynatılması gerekiyor.

Atatürk’ün ve Cumhuriyetin evlatlarının buna gücü yetmiyorsa ülkemizin başına daha çok çoraplar örülecek demektir.

Hüseyin EKİCİ

13.11.2023

“Neden?

Bir mafya liderinin Kılıçdaroğlu’na saldırmasının sebebi ne?

Erdoğan’dan bağımsız mı?

Bana göre üç neden var

1- Diktatörün korkusu

2- Diktatörün psikolojisi

3- Toplumun psikolojisi ya da kültürü

Açarsak

Yasama, yürütme, yargı gücünün bir kişide toplanmasına diktatörlük, o gücü kullanan kişiye de diktatör denir.

Erdoğan üç gücü kendinde toplayarak diktatör oldu.

Tüm diktatörlerin temel politikası yalan ve aldatmacadır…

Erdoğan’da şimdiye kadar aldatmacalarla getirdi.

Ama hiç bir toplum uzun süre aldatılamaz…

Artık işler istediği gibi gitmiyor

Topluma söyleyeceği hikaye de kalmadı

Ve

iktidarın elinden kaydığını, sona geldiğini görüyor, hissediyor.

Ancak

Her diktatör gibi iktidarı kaybetmekten korkuyor.

Çünkü hesap verememekten korkarlar!…

Bütün diktatörler şiddeti iktidarlarını sürdürme aracı olarak kullanırlar.

Erdoğan’da iktidarı kaybetmemek için şiddete başvuruyor.

Ancak şimdilik kitlesel şiddet uygulamıyor, onun yerine Ana muhalefet partisini hedef alıyor.

Peki neden?

İşte burada toplum psikolojisi veya kültürü önem kazanıyor.

Türk toplumu güce tapar.

Dayak yemiş, aşağılanmış, hakarete uğramış, zayıf insana mesafelidir.

Haklı ya da haksız olmanın önemi yok. Güçlü olması önemli. Erdoğan bunu biliyor, bunu kullanıyor.

O yüzden Kılıçdaroğlu’na yumruk attırıyor, cenazede yuhalatıyor, ayaklarının dibine mermi attırıyor

veya

Şimdi yaptığı gibi

bir mafya liderine tehdit ettiriyor.

Amaç

“kendini koruyamayan kişi” imajı yaratmak

Kendini koruyamayan kişi seni koruyabilir mi…

ve topluma,

Ne kadar güçlü olduğunu, neler yapabileceğini göstermek

Korku salmak…

ise,

Çare korkmamaktır, örgütlenmektir.

Emme

Kılıçdaroğlu, iyi bir insan, iyi bir yönetici, iyi bir başkan olabilir

ama bir lider değil.

Ön görüsü yok

Durumu okuyamıyor

Güven vermiyor

Cesareti yok

Heyecan yaratamıyor

Kitleleri peşine takamıyor

Ve

Sürekli hata yapıyor.

Kılıçdaroğlu’nun şu an yapacağı en doğru şey yerini genç birisine bırakıp çekilmek olmalı

Özkan’larıyla, Torun’larıyla birlikte…

Ama ondan önce

Yerel beylerin, ağaların müdahalesine izin vermeden,

Mahalleden başlayarak partinin tepeden tırnağa yenileşmesini, gençleşmesini sağlamalı

Önce CHP bu fırsatçı, sığ kadrolardan kurtulmalı…

Mümkün mü?

Çok zor

Çünkü sistem ne kadar çürük olursa olsun onun devamından rant devşirenler vardır

İktidarda ya da muhalefette…

Onlar değişime direneceklerdir

Değişmez mi?

Değişir…

Seyirciler sahaya inerse…

* 1990’da sendikayı kurduk örgütlemeye çalışıyoruz. Hiç unutmam bir öğretmen şöyle demişti

“ne üye olacağım, kazanırlarsa zaten bende faydalanacağım”.

Zaman arkadaşı haksız çıkardı. Demek ki sensiz olmuyormuş. İlle ki senin de sahaya inmen gerek.

Hürmet Kırmızı

Bir yanıt yazın

Başa Dön