Hükümet Şimdi de Aleviliğin Serçeşmesine, “Suyun Gözüne” Çöküyor!
Sn. Veliyeddin Ulusoy, Sn. Arif Yoldaş Altıok ve Alevi kurumlarının değerli yöneticileri lütfen dikkat!
Özellikle son iki yılda hükümet eliyle yurt düzeyinde bulunan Keçeci Baba, Koyun Baba, Şah Kalender Veli, Seyyid Battal Gazi, Karraağaç Tekkesi gibi yüzlerce Alevi türbesine ve dergâhına el konuldu, AKP İl Binası yapıldı, cami tabelası asıldı, hoparlör bağlandı, imam atandı.
Yas günlerinde cemevlerimize ve derneklerimize saldırıldı, insanlarımız dövüldü!
Sonra Aleviliği onlarca kez aşağılayan, hiçbir talebini karşılamayan, ulusal ve uluslar arası yargı kararlarını (AİHM) reddeden, Sivas Katliamı davasının “zamanaşımına” dönük olarak “hayırlı olsun” diyerek olumlayan CB Erdoğan, Hüseyin Gazi Cemevini ziyaret etti.
Yetmedi Hace Bektaş Dergâhı avlusu içindeki belediyeye ait dört dönümlük arsa, bedeli karşılığında Vakıflar Genel Müdürlüğüne (VGM) devredildi. Çünkü her nedense (!) VGM bu arsayı çok istiyordu.
Bütün bu olumsuzluklarda başrol alan Erdoğan, şimdi de Alevilerce “suyun gözü” kabul edilen Hacıbektaş İlçesine gidiyor. Biliyor ki, suyun gözü kurursa dereler çabuk kurur! Erdoğan, ülkenin kadim inancı-insanı, sahibi olan Alevi-Bektaşileri yeni mi keşfetti? Karşıtlık, düşmanlık yapmayacağına dair yemin mi etti, nedamet mi getirdi, cemevimizin ibadethane statüsünü mü tanıdı; hayır!
Alevilere bunca hakaret et, aşağıla, düşmanlık derecesinde reddiyede bulun, sonra hiç geri adım atmadan saydırdığın bu kesimin ibadethanesini, cemevini, Serçeşme’sini ziyaret et!
Neler oluyor?
Son gelişmeleri tek tek değil birlikte okuduğumuzda, Alevi Bektaşilerin ve Türkiye toplumunun istikbali bakımından büyük bir komplo ve felaketle karşı karşıya kaldığımızı görmek mümkün. Devlet, tıpkı çıldırmış gibi Alevi-Bektaşilerin asimilasyonu adına her gün yeni adımlar atıyor, komplolar hazırlıyor, tuzaklar kuruyor, strateji üstüne strateji hazırlıyor. Oysa iyi bir tarih okuması yapıldığında görülecektir ki, Alevi-Bektaşilerin Sünnileştirilmesi, Selefi işgaline, demokrasi, laiklik ve Atatürk ilkelerinin sahipsiz kalmasına, Selçuklu ve Osmanlı’dan sonra Türkiye Devletinin de dağılmasına deden olacaktır…
DİKKAT; SERÇEŞME’DE MEZHEP İŞGALİNİN-GERİCİLİĞİN ALTYAPISI HAZIRLANIYOR!
Hacıbektaş Belediyesi tarafından, Dergâh arazisinin VGM’ye satışı, eğer ahmaklık değilse, çılgınlıktır!
Sn. Veliyeddin Ulusoy, lütfen Dergâh arsasının satışına rızalık vermeyin…
Adım gibi eminim ki, VGM bu arsaya, içinde devasa büyüklükte bir cami ve külliye yaparak, Serçeşmemizi de mezhebi işgale tabi tutacak, “suyun gözünü” gasp edecek ve asimilasyon politikasında yeni bir zirveye imza atacaktır.
Belediye Başkanı Sn. Arif Yoldaş Altıok lütfen tuzağa düşmeyin, vebal altında kalmayın, Sarı Öküz’ü vermeyin! Alevi kurumları, lütfen bu satışın iptali için yargıya başvurun… Tuzağı görüp mani olmazsanız, Alevi-Bektaşilerin ve Türkiye demokratlarının iki eli yakanızdan düşmeyecektir!
Sn. Altıok, lütfen “bu arsa VGM’nin ne işine yarar ve VGM genellikle ne iş yapar” diyerek düşün, araştır, bu kurumun gericilik yarışında en ön safta olduğunu gör ve buraya cami yapılacağını idrak et! “Hacıbektaş’ta camiye kim gidecek” deme! Muaviye camiinde namaz kılacağım” diyerek Suriye ile savaşı göze aldığını, Çamlıca’ya 60 bin kişilik cami yaptırıp, kimse gitmediği için metro yapmayı düşündüğünü, fakir fukarayı Allah’la-Kur-an’la kandırdıklarını, hiç tartışmasız bütün diktatörlerin aynı zihniyetle maruf olduklarını unutma!
Ve bir cami-cemevi tartışması yaratıp, iktidarının devamı adına Alevi-Sünni bölünmesi kurgulayabileceğini hiç ama hiç aklından çıkarma!
Tekrar ediyorum:
Dergâh avlusundaki belediyeye (Hace Bektaş Veli’ye yani kadim Mürşidimize) ait olan 4 dönüm büyüklüğündeki arsa bizim “Sarı Öküzümüzdür!” Bu arsa salt belediyenin değil, mürşidimizin nezdinde 25 milyonluk Alevi-Bektaşi toplumunundur. Satıştan vazgeçin, iptal edin… Acil paraya ihtiyacınız varsa, hükümetin maddi kıskacı altındaysanız; kampanya yapın, yardım isteyin, maddi taleplerinizin tamamını karşılayalım…
Kaynak : SiyasetAnkara.Com
