Erdem GÜNALP
10 Ekim 2024
Barışın, demokrasinin ve insanlığın temsilcileri. Aradan dokuz yıl gibi uzun bir zaman dilimi geçmesine rağmen, ülkemizi yönetenler hala sizin katillerinizi ortaya çıkaramadığı için dosyalarınız adliye koridorlarının tozlu raflarındaki gizemini koruyor.
Türkiye’nin farklı şehirlerinden Ankara’ya gelerek, barış türkülerinizi söylemek, halaylarınızı çekmek için demokratik haklarınızı haykırmak için yollara düştünüz.
İstemleriniz savaşsız sömürüsüz bir yaşam özleminizi kamuoyuna denklere etmekti. Demokrasi, barış, hukuk, insan hak ve özgürlüklerinin olmazsa, olmaz bilinciyle hareket ederek Ankara yollarına düştünüz.
Ankara’nın Gar Meydanında, Emniyet Genel Müdürlüğüne beş yüz metre mesafede sizleri koruyamayan devlet sorumluları da, katliamı yapan katillerde ellerini kollarını sallayarak hala ortalıkta dolaşmaya devam ediyorlar.
Dokuz yıl aradan sonra SORUMLULARDA KATİLLERDE hala ortada yok.
Devlet sorumluluğu gereği katillerin peşine düşeceği yerde, İktidarın başı ne demişti eylem yapmadan kimseyi tutuklayamayız. Katliam yapılıyor ülkeyi yöneten iktidar muktediri oylarımız artı diye nerdeyse zil takıp oynayacaktı.
Ülkeyi yönetenler korkularınızı yenmek için etrafınıza etten duvarda örseniz, sizleri sorumluluklarınızdan aklanmazsınız, hiçbir zamanda aklanamayacaksınız.
O gün ülkemizi yöneten yetkili kişinin ağzından çıkan bu sözleri unutmak mümkün mü?
”GAR KATLİAMI OLDU OYUMUZ ARTTI DİYEN” zatı aliniz tarihin kara sayfalarına kayda düştüğünü sakın unutmayın. Yaşamınız boyunca boynunuza yafta olarak boynunuzda asılı kalacaktır.
Bizde güzel bir söz vardır, “Zenginin parası fakirin çenesini yorarmış” derler. Bu katliam bize şunu gösterdi, zenginin parası demokratik bir ülkede yaşamak isteyen emek güçlerinin barış güvercinlerinin canlarını alıyor.
Ülkemizde yapılan tüm katliamları bir araştırın! Fakir fukaranın emekçinin, yoksul halkın çocuklarının birçoğu ya katliamlarda ya da iş kazalarında yaşamlarını yitirmişler. Ülkeyi yönetenlerin bu sorumsuzlukları devam ettiği surece, yitirmeye devam edecekler.
Sorumlularda karşıya geçip sözde dualar ederek, tabutların üzerine dirseklerini koyarak nutuklar çekmeye devam edeceksiniz. Ölümler kanıksanır hale gelmiş, kimsenin vicdanında yaralar açmıyor. Vicdanlar körelmiş hissetmiyor, görmüyor, konuşmuyor. Konuşanlarda tabutlarda son yolculuğunda uğurlanıyor.
ÇÜNKÜ ölen can benim canım, senin canın değil, bunu bilesiniz.
Ateş sizlerin yuvalarına düşmüyor, bizlerin yuvasına düşüyor.
Bir şehit annemizin acı bir sözünü hatırlatmak isterim. “Şehidin helvası sizin ocağınızda kavrulmadığı sürece sizlere hep tatlı gelecek.”
Dokuz yıl önce Ankara barış mitinginde barış güvercinlerimizi yaşamlarından kopardılar. Ankara Gar katliamı bizlerin yüreklerinde açtığı yaralar dün gibi tazeliğini koruyarak, kanamaya devam ediyor.
Barış güvercinlerimiz sizleri unutmadık unutmayacağız. Gökyüzü mavi örtüsü ile sizleri sarsın sarmalasın, ışıklar içinde uyuyun. BARIŞ Güvercinlerimiz anılarınıza saygıyla.
