ANADOLU’DA GARİP BİR TOPLULUK: PAVLİKANLAR (1)

Prof. Dr. Ekrem Buğra EKİNCİ

VII. asırda Anadolu’da filizlenen ve Protestanlığın nüvesi sayılan Pavlikan hareketi, Anadolu ve Rumeli’de Müslümanlığın yayılmasında mühim rol oynamıştır.

Hristiyanlar, İsa aleyhisselâmın hüviyeti hususunda Monofizist ve Düofizist diye birbirini aforoz eden iki gruba ayrılmışken, VIII.asırda Anadolu’da bambaşka bir dini cereyan ortaya çıktı: Pavlikan.

Adını çok kimse duymamış olsa da, tarihteki tesirleri cihetiyle fevkalade ehemmiyetli bu fırka, kendisini üniversel havari kilisesi olarak görüyordu. Ruhban sınıfını, lüks yaşantıyı, haçı ve İsa’nın ulûhiyetini reddediyordu. Bu sebeple ümitsiz halk kitleleri arasında rağbet gördü.

Onlara bu ismi veren Ermenilerdir. Pavlikan, Paulusçu demektir. Buradaki kasıt, Aziz Paulus mu, Mani misyoneri Kallinike’nin oğlu Paulus mu, Samsatlı piskopos Paulus mu, belli değildir. Mamafih Pavlikanlar, 260’da Antakya piskoposu Samsatlı Paulus’un fikirlerine bağlıdır.

Ermenice kirli hayat manasına payl+keanik kelimeleriyle de irtibatlandırılır. Araplar, bu tabiri Bayalika veya Beylika şeklinde kullanır.

Aman uzak durun!

Pavlikanlar, tarihlerini kendileri yazamadılar. Onlara dair malumat, umumiyetle amansız muhalifleri olan Bizans ve Ermeni kaynaklarından gelir ve çok aşağılayıcıdır. Pavlikanları, Hristiyanlıkla Zerdüşt dini arasında heretik (sapkın) bir grup olarak vasıflandırırlar.

719’da kendilerinden ilk defa bahseden Divin (Kars) Ermeni piskoposu Ohannes, halkı ikaz eder: “Bu murdar kişileri, evinde misafir etmek, onlarla konuşmak, komşuluk ve arkadaşlık etmek uygun değildir. Onlardan tamamen uzaklaşmak, iğrenmek ve nefret etmek gerekir. Çünkü onlar şeytanın çocuğudurlar. Onlarla dostluk kuran, en ağır şekilde cezalandırılmalı ve kiliseden uzak tutulmalıdır.”

Bunları Anadolu’da yaşayan başka Hristiyan gruplarla irtibatlamaya çalışanlar olmuştur. II.asırda Kapadokya’da yaşayan ve sonra yeraltına inen Montanistler; III.asırda yaşayan ve İsa’nın insan olduğunu söyleyen Adoptiyonistler; IV.asırda kurtuluşun sadece duada olduğuna inanan Messalianlar; VII.asırda yaşayan Marsiyoncular, bunlardan bazılarıdır. Samsatlı Paulus, Adoptiyonist idi.

Ama bunlarla benzerlik kadar ayrılık da çoktur. Ancak bu gruplar, zamanla Pavlikanların arasına girip erimiştir. Asıl Pavlikanlar, ilk Ermeni Hıristiyanlardır. Din ile ırkın birleştirilmesi, Gregoryenlikle Ermeniliğin aynileşmesi, Aziz Gregor zamanında oldu. Pavlikanlar aforoz edilip Ermeni cemaatinden uzaklaştırıldı. Yani Ermeniler, Gregoryen ve Pavlikan diye ikiye ayrıldı. Ama zaman içinde her Pavlikan, Ermeni ırkından demek değildir.

5.kol

Mezhep ilk başta ruhban ile avam arasındaki ihtilaftan doğdu; sonra teorik vasıf kazandı. O zaman sadece Pavlikanların değil, Süryani, Keldani gibi cemaatler de merkezî dini/siyasi otorite tarafından baskı altındaydı. Ermenilerin yaşadığı Bizans topraklarında birkaç asır yaşayan bu mezhep, baskı sebebiyle marjinalleşti.

Ortodokslarda, ikona denilen mukaddes tasvirlere hürmet edilir. Bunun İncil’e aykırı olduğunu söyleyen ve Bizans’ta 726-843 seneleri arasında hâkim olan ikonaklast (ikona kırıcı) cereyanı, Pavlikanlara nefes aldırdı. İmparator III.Leo da ateşli bir ikonaklast idi.

Bu devirde Pavlikanlar, Bizans ordusunda paralı askerlik bile yaptı. Hatta Patrik Nikoforas, ikonacılara karşı kendisine destek olursa, Pavlikanlara serbestlik vadetti.

Ama bu günler uzun sürmedi. VIII.asır başında Müslüman Araplar Anadolu’ya nüfuz edince, Bizans’ın bunlarla aynı inançta kabul ettiği Pavlikanlar, 5.kol gibi görülmeye başlandı. Bunun üzerine Pavlikanlara Araplar karşılıklı olarak birbirlerini desteklediler.

Bizans ile yapılan harblerde, Müslümanların yanında yer aldılar. Bundan sonraki bütün Müslüman fetihlerinde Pavlikanların ve onların takipçilerinin yardımları mevzubahis olmuştur. Sadece siyasi menfaat değil, dini inançlardaki yakınlık da bu ittifakın sebebidir.

Devamı 2 Bölümde

Bir yanıt yazın

Başa Dön