GARAMARAŞ’TA FAİZSİZ TABUTLAR

Alper AKSOY

       Maraş’ın kent düzenlemesi yarışmasını kazanan Yüksek Mimar Bülent Berksan halkın “Garamaraş” dediği bölgede bir kazı yaptırır. Toprağın 10 m altında 1513 depreminde yerle bir olan Maraş’ın kalıntılarını halka gösterir.

        “Bakın der önceden Maraş buradaydı, Garamaraş denilen bu bölgeden uzak durun, buraya tek katlı kulübe bile yapmayın!..”

       1984 yılında ANAP’tan Belediye Başkanı olan Ali Özal, Berksan’ın sözlerini dinledi, “Garamaraş”ta yerleşim izni vermedi çünkü o bölge Ahır Dağı’ndan inen kar ve yağmur sularının sürüklediği yumuşak zemindi.

       1989’da Refah Partili Ali Sezal “Kaderden kaçılmaz, toprağın her zerresi Allah’ındır, mülk Allah’ındır, ben kazanırsam isteyen istediği yerde konut yapacak” gibi sözlerle ile Ali Özal’ın karşısına çıkıp sırtını mindere yapıştırdı. 1989’dan 6 Şubat 2023’e kadar Maraş’ı aynı ekolden gelen abdestli namazlı dindar başkanlar yönetti. Yaptıkları ilk iş Garamaraş’ı yerleşime açmak oldu; önce iki kat, sonra dört kat, daha sonra da on beş kata kadar yapılara izin verdiler.

       Maraş, yokuş aşağı inerken freni patlamış damperli kamyon gibi felakete doğru yol alıyordu. Biti kanlanan tarikatlar, cemaatler önce kooperatifler kurarak Garamaraş’ın üstünü parsellediler.

       90 yaşında ölen, Maraş’ta binlerce kişiye Kuran okumayı öğreten Kuran Kursu Öğretmeni Seher Hoca’nın oğlu, Din Dersi ve Ahlak Bilgisi öğretmeni Tevfik Tepebaşı da işte o rant yıllarında ortaya çıktı. Seher Hoca oğluna Arapça harflerin nasıl okunacağını öğretmişti ama İranlı düşünür Ali Şeriati’nin: “Kuran Kurslarında Kuran’ın ne dediğini değil de Arapça harflerin nasıl okunduğunu öğretmeye devam ettiğimiz sürece kimse gelişmiş, ahlaklı, erdemli bir toplum beklemesin” sözünü doğruladı. Garamaraş piyangosu ile sadece Tevfik Hoca’nın değil Maraş’taki bütün tarikatçıların dişine kan değmişti. Dünya malına karşı öyle vahşice saldırdılar ki al Allah delini, zapt eyle dindar kulunu.

       Bunu onlar mı tasarladı, yoksa Allah mı öyle olmasını istedi, (Orası biraz karışık), Tevfik Tepebaşı da, öteki tarikat ve cemaatçiler de kurdukları kooperatiflere Alevileri ve “kavmiyetçi” olarak gördükleri Ülkücüleri almadılar. İki tarikatçı kefil bularak Büyük Birlikçiler’den kooperatiflere tek tük sızmalar da oldu. 6 Şubat’ta kıyamet koptuğunda Garamaraş’ın üstüne kurulan mahallelerde15.000 kişi öldü. Seher Hoca’nın oğlu Hacı Tevfik Tepebaşı’nın yaptığı Ebrar Sitesi depremin ilk 10 saniyesinde çöktü, o site bloklarında 1200 kişi öldü diyen de var, 2500 diyen de…

       Aleviler ve Ülkücüler kooperatiflere giriş yasağı dolayısı ile depremi az kayıpla atlattılar.

       Tarikat ve cemaatler mahallesi olarak kurulan “Garamaraş”ta çöken site bloklarının girişinde branda reklamlar asılıydı: “Peşin Fiyatına FAİZSİZ Daireler”, “Cennetten Bir Köşe, Depreme Dayanıklı”, “Mülk Allah’ındır, Faiz Haramdır”…

Bir yanıt yazın

Başa Dön