MARAŞ KATLİAMI 43 YAŞINDA, DUYAN VAR MI?

Erdem GÜNALP

Değerli dostlarım Maraş katliamını üzerinden 43 yıl geride bıraktığımız şu zaman diliminde, acılarımız dün gibi tazeliğini koruduğunu ifade etmek istiyorum.

Gerici faşist güçler 19 Aralık 1978 günü akşamı saat 21:00 de Sovyet aleyhtarı ”güneş ne zaman doğacak” Filmini izlerken, faşist güçlerin içteki işbirlikçisi Ökkeş Şemdinliler ( kenger ) tarafından sinemaya el bombası atılarak, panik havası yaratılarak sinema salonunda bulunan Maraş’ın gerçek katillerinin temsilcisi (ÜGD) ülkücü gençlik derneği üyesi Mustafa Özdemir sinemadaki seyirciye dönük ” kanımız aksa da zafer İslam’ın” Solağını ile halkı kışkırtarak patlayıcıyı Komünistlerin attığını söyleyerek, halkı CHP ve TÖB – DER binalarına Alevilerin yoğun olarak gittiği kahvelere yönlendirerek saldırıyı başlattılar.                                                

TÖB – DER’ li öğretmen Hacı Çolak ve Mustafa Yüzbaşıoğlu’ nu katlettiler. Ertesi gün öğretmenlerin cenaze töreninde tekrar saldırıya geçip Komünistlerin ve Alevilerin cenaze kılınmaz olağanları ile önceden organize edip hazırladıkları silahlar ve baltalarla özellikle Alevilerin ve devrimcilerin yoğun olduğu Serin tepe mahallesi, Yürük selim mahallesi ve Yeni mahalle semtlerinde, daha önceden işaretlemiş oldukları evlere saldırıya geçiyorlar.

Çoluk çocuk demeden, anneleri ve babaları baltalarla parçalayanlar, çocuklarımızı kaynar kazanlara atanlar, hamile kadınlarımızın karınlarını şişleyerek daha doğmamış anaları ile beraber katledenler, devrimcilerin gözlerini oyan bu faşist milis güçlerden hala hesaplar sorulmadığı gibi oda yetmezmiş faşist ökkeş şemdililer milletvekili yapılarak ödüllendirildi, buda yetmezmiş gibi Saray iktidarı, bu zatı Alevi çalış tayına çağırarak bizlerle alay edildiğini unutmadık.

Can yoldaşlarım, yüreğinde insan sevgisi yaşayan canlarım, bu acılar karşısında özelde MARAŞ KATLİAMI genelde Tüm katliamları şiddetle kınarken, Bu acılar karşısında tüm devrimci güçler Maraş’ta halk komiteleri kurarak gece nöbetleri tutmaya mecbur oldular. Bu acıları unutmadık unutmayacağız.

MARAŞ KATLİAMI Gerici güçlerin 12 Eylül cuntasına davetiye çıkarmanın ayak sesleriydi. Ülkemizin gelecekte olağanüstü hallerin, yakılıp yıkılan haritadan silinen köylerin boşatılmasıydı, işkence hanelerde katledilecek yoldaşlarımızın ayak sesleriydi.

Faili meçhullerde katledilen canlarımızdı, Çorum katliamına açılan kapıydı, Sivas, Gazi ve Ümraniye katliamların gözü kulağıydı. Üzülerek ifade etmeliyim ki, bu acılar tarihin kara sayfalarına, yargının kirli raflarına terk edilerek hiç bir hesap sorulmadı.

Bu acıların yüreklerimizde kabak bağladığını düşünenler aldanıyor, acılarımız dün gibi taze ve yüreklerimizi yakmaya devam ediyor, sonsuza kadar devam edecek.

Sonsuzlukla buluşan canlarımızın anıları önünde saygıyla eğiliyorum, ışıklar içinde uyusunlar.

Değerli yol arkadaşlarım, faşizme karşı birleşmeyenler, faşizmin zindanlarında buluşur. Onun için faşizme karşı omuz omuza bir insanlık grevidir.

Bir yanıt yazın

Başa Dön