KIZILIRMAK HAVZASI TALANINA DUR DİYECEK MERCİ YOK…

KAYSERİ SARIOĞLAN BURUNEREN KÖYÜ VE KIZILIRMAK

Hüseyin EKİCİ

  • TÜRKİYENİN HER YERİ GİBİ KIZILIRMAK HAVZASI DA TALAN EDİLİYOR
  • TARİHİ ŞAHRUH KÖPRÜSÜ TALAN EDİLEN HAVZANIN İÇİNDE KALIYOR

Kayseri Sarıoğlan İlçesine bağlı köyler Kızılırmak Havzası üzerinde kurulan Kum Ocakları tarafından talan ediliyor. Kum ocağını işletenler kanun ve doğa tahribini hiçe sayarak köylülerin tarım arazileri üzerinde her yanı delik deşik etmekten çekinmiyorlar. Köylülerin nefes alacakları tüm alanları toz duman içinde bırakıyorlar. Kum ocaklarının hemen hemen içinde kalan Buruneren ve Kale Köyü bu yaşanmaz hale gelen atalarından kalan köylerinden adeta göçe zorluyorlar. Kalanlarında salgın hastalıklara maruz kalacaklarını biliyorlar.

Başvurmadıkları makam kalmayan köylüler oldukça çaresizler. Sonunda kamuoyuna hitaben her yana mektup göndererek tüm duyarlı vatandaşlardan destek istiyorlar.

Düşün Haber web sitemize gelen yazıyı ve tahribatın resimlerini yayınlamak da bize düştü.

Mektubu hiç bir değişikliğe uğraman aynen yayınlıyoruz. Kararı siz verin.

*********

Sevgili dostlar, köyüm Burunören -Haber‘ de bulunan, köye ve köydeki evlere sıfır mesafe sınır olan (köy içi) kum ocağını muhtarımız Eren Özel ve ben mahkemeye verdik dava açtık ve köyden 7 insanımız vekaletlerini vererek davaya müdahil oldular, bu sayı önümüzdeki süreçte 15 olacak ve daha da büyüyerek 30’ ları bulacak!!!Dostlar severek, onur duyarak, kendime görev bilerek dava masraflarını (avukatların parası, avukatlara verilecek vekaletler, harçlar, mahkeme ile ilgili her masraflar) ben karşılıyorum, şimdiye kadar toplam 3750€ para ödedim ve önümüzdeki günlerde açılacak 4 ayrı dava için avukatlarımıza 2500€ daha ödeme yapacağım, gerekirse bu kutsal dava için bir servet harcayacağımın yani, bu davadan geri adım atmayacağımın bilinmesini isterim.(Baskılar, tehditler, sataşmalar, korkutmalar bizleri yolumuzdan dönderemez ölmek var dönmek yok bu böylece biline)Çünkü, nasıl yaptılarsa bilinmez, akıl almaz ama kum ocağının 4 ayrı yerden çalışma ruhsatı var ve 4’üne ayrı ayrı dava açılması gerekiyor. ÇED raporuna gerek yok diye ruhsat verilmiş, buna karşı da bir dava açılacak toplam dava sayısı 9 ediyor…!!! Davaya dünyadan, Türkiyeden, yöremizden müdahil olmak isteyen varsa vekaletini avukatlarımıza verebilirler. Tekrarlıyorum, dava, mahkeme, avukat, vekalet masrafları bana ait davaya müdahil olan doğa severlerin cebinden dava bitene kadar ve bittikten sonra 5 kuruş çıkmayacak yeter ki, köyümüzü dolaysıyla, doğayı, ekolijik dengeyi, tarımı ve kendi sağlıklarını korusunlar, köylerine ve yörelerine sahip çıksınlar!!!Bu çağrım sadece köylülerim Burunörenliler için değil bütün yöre halkları, köyleri ve türkiye geneli içindir..Yukarıya eklediğim ilk videoyu izlerken arka planda duyulan kum ocağının elek sesine bi kulak verin lütfen, 1 km üstünde bir uzaklıktan kalenin (dağın) başında, ters esen o rüzgara rağmen kum ocağının elek sesini duyuyorsak köyüm Burunörene ve köyümdeki evlere sınır olan bu elek sesi köyde insanları yaşayamaz hale getirdiği su götürmez bir gerçektir, aşikardır..Tabi sadece ses kirliliği değil, kepçe ve kamyonların motor sesleri, korna sesleri. Kepçe ve kamyonların toprak yolda kaldırdığı toz bütünüyle poyraz esintileri ile köyün üzerine çöküyor, köyün üzerine çöken bu tozdan dolayı kapımızı penceremizi açık bırakamıyoruz, balkonlarımızda bulunan masa ve sandalyeleri her 10 dakikaya silmek zorundayız.Bu ince kum ve toprak tozunun sağlığımıza verdiği zaradan bahis bile etmek istemiyorum, köyümüzde hastalanıp nefes darlığı çeken, kalp krizi geçiren insanlarımız var ve bu insanlar raporlu.Doğa, ekolojik denge, tarım, hayvancılık, ırmakta ki balık ve balık yumurtalarının yok edilmesi, ırmak yatağının sürekli değiştirilmesi, 600 yıllık ŞAHRUH köprüsünün ırmaktan alınan kumdan dolayı ayaklarının boşa çıkması ve her an yıkılma tehlikesi altında olması, bitki örtüsü, ılğın ağaçlarının yok edilmesi, mera alanlarının yok edilmesi ve burada sayamadığım bir düzüne doğa katliamı.Dostlar, ben buradan bütün doğa severleri, dünyayı, Türkiye’yi ve özellikle yöre halkımızı bu davamızda bizlerle beraber dayanışmaya çağırıyorum. Omuz verin hep beraber doğamızı ve sağlığımızı bu sorundan kurtarıp çocuklarımıza ve torunlarımıza yaşanabilir bir doğa bırakalım, bunu başaracağız..Bir olalımİri olalımDiri olalım..

Mahmut Graf-DoganMahmut DoğanSuat SeçkinTC Emrullah Aksakal Oya Güneş FilizNiyazi Ünalmış

Bir yanıt yazın

Başa Dön